۳/۱۹/۱۳۹۰

Güney Azerbaycanin Salmas Şehirinin Ağızlarında Hâl Ekleri

Talip DOĞAN∗
Bu  çalışmada, Güney  Azerbaycan bölgesinde  kullanılan Salmas ağzından derlenmi metinlerdeki  hâl eklerinin çeşitli  yönleriyle incelenmesi hedeflenmiştir.  Ayrıca yeri geldikçe, bu hâl ekleri Anadolu ve Azerbaycan  ağızlarıyla mukayese edilmiştir. 
Dildeki işlevleri bakımından önemleri açık olan hâl ekleri, Türk dili ağızları  bakımından  ele alındıklarında dilin tarihî dönemleriyle iç içe olduklarını gösteren görünümler sergilemektedir.
Cases in Salmas Dialect
Abstract
In this study it is aimed to be examined with the different aspects of  the cases in the texts which were collected from Salmas dialect used in South Azerbaijan region. In addition, these cases  were compared with Anatolia and  Azerbaijan dialects.
The cases of which importance in language with regard to their functions is very  clear show that when they are analysed on account of  Turkish language dialects, they  go all together  with  historical periods of the language.

Ağızlar,  dil  değerlerinin  muhafaza edilmesinde ve kuşaktan  kuşağa  aktarılmasında çok önemli bir yer teşkil eder. Türk Dili araştırmalarında birçok meseleye açıklık getirmeye çalıştığımız zamanlarda  ağızlar, yine müracaat  ettiğimiz temel kaynaklardan biri olmaktadır.  Türk dilinin tarihî lehçeleri, bu lehçeleri inşa etmiş Türk boyları ve bunların ağızlarla arasındaki bağ, varlığını ağızlarda devam  ettirmektedir. Bu husustaki  çalışmalara  Zeynep Korkmaz  öncülük yapmıştır diyebiliriz.(1) Bu yüzden, bugün Oğuzcanın ağızlarında  Eski Anadolu Türkçesinin hatta Eski Türkçenin birçok bakiyelerinin yaşadığına Şahit olmaktayız.  Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin  temeli olan Eski Anadolu Türkçesi ile bu Türk yazı dillerinin ağızları arasındaki  sürekliliği  rahatlıkla  görebiliyoruz. Bu durum bize,  geli mesini  farklı  siyasî  zeminlerde  sağlamı      iki ayrı yazı dilinin ağızlarına baktığımızda, aslında siyasî ayrılığa rağmen ne kadar iç içe ve benzerliğe sahip olduğunu ifade eder. Bir bakıma, ağızların sınırları  idarî sınırlarla örtü memektedir.
Hâl ekleri, Türk dilinde, özellikle işlevlerindeki farklılık sebebiyle, dikkatlerden uzak kalmamıştır. Ağızlardaki hâl ekleri ve bu eklerin birçok yönü, dile getirdiğimiz maksatlardan dolayı göz önünde tutulmalıdır. 
Muharrem Ergin hâl kavramını; isimlerin, fiil veya isimlerle münasebetlerini ifade etmeye yarayan gramer kategorisi olarak görür.(2)
Zeynep Korkmaz, “ ismin cümle içinde bulunduğu dilbilgisi ekli; yalın veya  eklerle genişletilmi olarak aldığı geçici durum” olarak tarif eder.(3)
İsim çekim ekleri içinde hâl eklerinin temel işlevi, ismin cümlede yer aldığı artlara  göre fiil ve isimlerle olan ilgilerini sağlamaktır.
işlevlerindeki çeşitlilikler sebebiyle, hâl eklerinin Türkçede kaç tane olduğu  konusunda, gramer kitaplarında bir birlik bulunmamaktadır.(4) Türk dili üzerine araştırmalar yapan bilim adamları arasında, Türkçede hâl eklerinin hangileri olduğu hususunda tam bir mutabakat olmamakla birlikte, üzerinde en çok kabul görülenleri unlardır: Yalın hâl, ilgi (5), belirtme,(6) yönelme, bulunma, ayrılma, vasıta, eşitlik ve yön hâli ekleridir.
Böylelikle incelememizde, Oğuzcanın Güney Azerbaycan sahasında yer alan  Salmas ağzından derlenmiş metinlerdeki(7) hâl eklerinin; kök ve tabanlarda, çokluk  ekini almış kelimelerde, iyelik ekini almış kelimelerde ve zamirlerdeki görünümleri, fonetik şekilleri ve işlevleri ortaya konuldu. Son olarak metinde birbirlerinin yerlerine kullanılan  hâl  eklerinden  örnekler verildi. Bu arada ortaya çıkardığımız hâl ekleri, yer yer Anadolu ve Azerbaycan ağızlarıyla mukayese edildi.
inceleme
1.Yalın Hâl: Türkçenin bütün tarihî dönemlerinde olduğu gibi  Salmas  ağzında  da  yalın hâl, başka unsurlarla ilgisi olmayan ekillerdir(8). İyelik ekli ve eksiz, Ekil bakımından yalın hâl gibi görünen kimi kelimelerin, Salmas ağzında bazen başka  hâl ekleri işlevinde kullanıldığına  rastlanılır. Çalışmamızda buna dair örnekler ayrıca verilecektir.
1.1.Kök ve tabanlarda:
• Bi dene ġoća avrat ġédir, déyir. ( 32-5 )
• Oğlan bunı ġoyí, ġeyidi, ġeldi. ( 35-9 )
• ċoban o ćür ġetdi. ( 36-13 )    
1.2. Çokluk eki almı  kelimelerde:
• Bular vérelle. ( 3-7 )
• Bu davallar kimindî? ( 3-32 )
• Ġız ġeldi, ġöřdi, derde deyen feşler toxuri. ( 29-15 )
1.3.İyelik eki almış  kelimelerde:
• Fatma baćım yatıbdí. ( 2-213 )
• Ģédelle padışaha déyelle ki bū sahabı vardí. ( 4-30 )
• Ģözü düşdü bu ġıza, ģöydi. ( 29-3 )
1.4. Zamirlerde:
• Biz gedirıx ( 3-48)
• O tācir diyer. ( 8-21)
• Bu da déyir ki eybi yox. ( 13-26 )
2. ilgi Hâli: + NIN, +IN, +Ø
2.1.  Allamorfları:  +Ø,  +in,  +ın,  +īn,  +n,  +Ħ,  +m,  +îm,+im, +üm +un, +ūn(9), +nın, +nıņ, +nun, +nuņ, ņun +nûn,+ yin, +em, +en, +uv,  +on,  +yn,  +em.  ilgi  hâli  ekleri biri ekli, diğeri eksiz olarak iki ekildedir;  bu  suretle  belirtili ve belirtisiz isim tamlamaları kurmaya yararlar. ilgi hâli ekini alan unsurda bir “belirlilik”, almayan unsurda “belirsizlik”  durumu  vardır.  Bu  ek,  Salmas  ağzında  ses  olayları sonucu renklilik arz etmekte ve bundan dolayı da çok çeşitli durumda görünebilmektedirler. Özellikle     ahıs zamirlerine ve isimlere gelen ilgi hâli eklerindeki n’lerin düşmesi sebebiyle ortaya çıkan ikiz ünlüler bu çeşitliliğin sebebidir.(10) Sadece n ünsüzünden olu an ilgi hâli eki Serap ve  Karadağ  ağzında  da vardır.(11) Ünlü uyumlarına  genellikle uyum sağladığı görülmektedir.
2.2. Kök ve tabanlarda:
• Bi dedein, nenein bidenesiydim. ( 19-25)
• Bu meni ġurdı ġuşun elenen ġurtarıp.( 14-17)
• Sabahları ağaın atí ölećxdi. ( 30- 23 )
• Ģetdi, seher ċağí bu ġocān ġızına élëi yolladı. (29-8 )
• Atdı deryāın ortasına. ( 3-18 )
• Bi, bi bu ġızıllärı ġusdu kasān iċine. ( 25-44 )
2.3. iyelik eki almı kelimelerde:
• Başīn(12) üstünde bi dene ġuran var. ( 19-20)
• Ġurban  olum,  başuva(13) dolanım  sen  bizi  hala  éle,  biz bülmedix. (  25-12 )
• Nenesiyn yāında ġalardí. ( 30-2 )
• indi  ġédip yétişip ģörüp ġe ġıċınıņ birin ģötürüp birin ġoyup. ( 6-3 )
2.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Vérdi buların eline. ( 2-64)
• Ģéder  bu  ölüni     ġeşeĥ    ċıxadar, mallaın partarların ģeyider buna. (7-18 ) 
• Oğlannarın birin ċağıřdı. ( 9-11 )
• Xanım bulayın yélleyin saldı. ( 11-28 )
2.5. Zamirlerde:
•  Ġızıl balıx menîm toruma düşećaxdí? (1-9)
• Meem(14) ġızımnan aparın,  ġumu doldurun ċayda sürtün, ta bular yırtılsın. (248)
• Apařdılař, tutdulař oon altına. ( 2-65 )
• Bunın i i ċox tūl çeker. ( 4-72)
• Bizm seen nenennen ne işimiz var. ( 7-2 )
• On ģün baxar ģörer muņun elinde ġızıl yoxdi. ( 8- 7 )
• O küfteni de atdılar muun ġabağına. (10-28 )
• Oūn işidi, tayları o ģötürüPdi. ( 17-15 )
• Saldı ōn iċine, satdi, pul éledi.( 28-29)
• Yéyit meyin balalarımí. ( 27-31 )
• Mēm i im nemne olaćaxdı. ( 28-21)
• Bizim daşımız hamıın ba ınadı. ( 2-173)
• Mūn anınnan öpdi. ( 19-15)
• Oūn i idi, tayları ģötürüPdi. ( 17-15)
• Eh sēn de eġlin azalıbdí.
• Bizm seen nenennen ne işimiz var. ( 7-2)
• Apařdılař, tuttulař oon altına. ( 2-65)
• Meņm kissemi vér. ( 36-9 )
• Belé munûn almasın atıri, damda şirni atıli. ( 5-24 )
• Menim başımņ ser-ģüze ti bu ćürdi. ( 8-10 )
2.6. İşlevleri:
2.6.1.  Cümlede  isimlerin  diğer  kelimelerle ilgi kurmasını sağlar.
• ġızım menin gözüm üste. ( 2-10)
• Vah seen ustan nehlet. ( 2-50 )
• Eyildi bi dene pis Şey yapışdı muun ālna. ( 2-120)
• ģetdi saldı döşeyin altına. ( 2-127 )
3. Belirtme Hâli: + NI, +N, +I,(15) +Ø
3.1.  Allamorfları:  +Ø,+i,  + ,  +í,(16)  +ĩ,  +ı,  +ī,  +n,  +ņ  +nı,(17) +ni,  +ní,  +nĩ  +nu,  +u,  +î.18  Belirtme  hâli  ekli  ve  eksiz  olmak  üzere iki     ekilde bulunur.  Ekli  nesnelerde  bir  “belirlilik”  söz  konusuyken, eksiz nesnelerde “belirsizlik” söz konusudur. I sesinin normalden kısa uzunlukta  olması ve heceyi tek başına  taşıyamaması  sebebiyle,(19)
Salmas  ağzında da olduğu  gibi  belirtme  hâli  eki  i’le me yönünde değişir(20)  ve  bu  yüzden  ünlü  uyumlarına  uymadığı  yerler görülebilmektedir.(21)
3.2. Kök ve tabanlarda: 
• Bu biřisi ăün ģeler, ģéne tor(22) atar. ( 1-12)
• Beli ģeler, bu baxar, surfanı(23) aċar. ( 1-29 )
• O kissei (24) ģötdi. ( 36-14 )
• O ģızılĩ atar iċine. ( 3-13) 
3.3. Çokluk eki almış  kelimelerde:
• Başmaxların ģoydí başınıņ altına, orda yatdí. ( 36-7 )
• Atır balaları yéyir. ( 13-11 )
• Atdařı yér be yée élir. ( 3- 44 ) 
3.4. iyelik eki almış  kelimelerde:
• Iki rikat namazın ġılar. ( 1-27 )
• Şah destur déyéř, ćellat munun boynun(25) vursīņ. ( 1-19)
• Özüni yıxdí éve. ( 20-21 )
• Baćı niye ġåvalısan Allah’ın ĥeyvanıņ. ( 2-191 )
• Apardí, üċün (26) de ġoydí bi yére. (15-22)
3.5. Zamirlerde: 
• Munı niye öldüresēn be? ( 1-21 )
• Munĩ öldürüm  (17-1 )
• Buní pişiymişem, yiyen yoxdí. ( 18-9 ) 
3.6 ilevleri:   
3.6.1.  Belirtme  hâli  eki,  cümlede  yapma  bildiren  fiillerin doğrudan  tesir  ettiği  ismi  belirli  duruma  getirir ve onu belirtili  nesne yapar.  Belirtme  hâli  ekinin  olmadığı  isimler,  tabiatıyla  nesne durumundadır ve belirtisizdir.
• Nenem meni ċox ister. ( 2-17)
• ċöreyi ģeti, ċöreyi ģeti, déyerdileř. ( 2-31)
• Bu ġız ġapını döydü, ģöydi. ( 2-88 )
• Bu sarí ineyi ģereĥ kesesen. ( 2-129)
• Dédi ki siz tuřu ġoyarsız. ( 2-20)
 4.Yönelme Hâli: + A
4.1.  Allamorfları:  +(y)a,  +(y)e, + e, +ē,  +ā,(27) +a. Yönelme hâl  eki,  Salmas  ağzında  ünlü  uyumuna  genellikle  uymakla  beraber, nadiren uymadığı örnekler de sergilemektedir. 
4.2. Kök ve tabanlarda:
• Ġoxma, her nemene sene dése; déne baş  üste.(28) ( 4-37 )
• ģün o ģün olar, yétişeleř heman bu éve. ( ( 8-24 )
• Vallah istiyem ayrı  Şehere ģédim ( 9-8)
• Bu ģéetdi iċeriya. ( 20-16)
• Eyil o ģūya. ( 2-119 )
• Ġardaş ģirdi iëeriyē. ( 5-26 )
• Ġarı enāmın aldí, düzeldi yolā. ( 32-11 )
4.3. iyelik eki almış kelimelerde:
• Baxar,  ģéċer merizin yaana. ( 5-10)
• Ģétdileř bi nefer ģeldi ġabahlarına. ( 11-7) 
• Onun ġućağına. ( 12-20 )  
• Dâmâdınan ģelin  ģeşdî erus otağınā. ( 5-25 )
4.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• indi ģeldim, düşdüm ċöllerē. ( 1-29 )
• Ġızlara xeber olar ki Şax İsmayıl nećat  tapdı. ( 15-17 )
• Dédi  ki  vezirlere, Şah  İsmayıl’i  bićür  éliyax,  aradan aparax. ( 15-19 )
4.5. Zamirlerde:
• Ģéş , ģe, buraya; vérim. ( 2-116 )
• Bu muna ċeker bi deste tükünnen véreř. ( 13-16 )
• Sen mene (29) insaniyetlıx élemisen. ( 13-17)
• Beke sene bi zefer yétirerdiler.  ( 15-18 )
• Şah ġızını vérer onā. ( 3-26 )
4.6. işlevleri: 
4.6.1.  Yer aldığı cümlede fiilin yönünü belirtir.
• Yäxëílıg éle at deryāya. ( 1-1)
• indi, ģeldim, düşdüm ċöllerē. ( 1-29 )
• Meni aparın patışahın yaana. (1-43 )
• Kişi o düĥtüre, bu düĥtüre aparım. ( 2-128 )
4.6.2. Cümleye “maksat” anlamı katar.
• Yéddi ģéće  tezeden buna toy tutalar. ( 14-24)
• Bulař yédile, ģeldile yatmağa. ( 9-15)
• ģüne bi ģün olar, bu oğlan ċıhar  Şiqara, dolanmağa. ( 5-4)
• ċıhar bi seyre, ģörax ne xeberdi?( 28-7)
4.6.3. Geldiği cümlede “bir  Şey üzerine” anlamında kullanılır.
• Toy  yatsın,  Hey  kesin  ġıċına  bu  başmağ  olsa,  men  onı alaćām. ( 2-178 )
• Bu ġızı ģoydu tendire. ( 2-181 )
• Ot ġalxar ģöyün üzüne. (3-41 )
• Bu biy ģünnerim elin ġoyub béline, dolanırdı feğir feğir. (4- 3)
4.6.4. Kullanıldığı cümlede  “bir  Şey içine” anlamı verir.
• Be bu niye bu ģüne glbdı? ( 2-218 )
•  Ģet, ģir säāız ağaćına. ( 3-40 )
• Men seni néyneyim, ġoyum seni ćibime.? ( 4-8 )
• Biy dene de ġaşıx ġoy iëine. ( 7-7 )
5.Bulunma Hâli: +DA
5.1.Allamorfları:  +de, +dé, +da, +dä (30), +dē (31) +ta.  Ekin genellikle  tonlu şekilleri  kullanılmakla  birlikte,  tonsuz şekline  az  da olsa  rastlanılmaktadır.  Eski  Anadolu  ve  Osmanlıcada  sadece  tonlu Şekilleri kullanılmışır. Bulunma hâli ekleri Salmas ağzında konsonant  uyumunda istikrarlı değil ama ünlü uyumlarına uymaktadır.
5.2. Kök ve tabanlarda:
• Bi ģün nexirde bu ki i yatdí, ġıza da yatdí.
• ģötürelle  munı  defni  keln  éliyib,  heyatta ġuyluyallā.  ( 3-61)
• Ağaşda bir nefer var. ( 18-19 )
• Ketde seher olar baxar. ( 4-73 )
• Ba  alar ğéder bi dene derbendē. ( 5-16) 
5.3. Çokluk eki almış kelimelerde:
• indi özüm ġaldım ċöllerdē. ( 1-25 )
• Dérelerde sél kimin. ( 3-2 )
• Bu ġız ağlır, avınuř, zahi yérlerinde ölüt. ( 12-17 )
5.4. iyelik eki almı  kelimelerde:
• ġedim kürsü başında oturub éşitmişem. ( 1- 1)
• ģeder kiċiĥ baćısının évinde bi ba  gonaxlanar. ( 4-68)
• ģünüzler sizin yaanızdayam. ( 8-16)
• Oturar Şahın élċi daşının üstündē. ( 3-14 )
• Bir dene pehlivam kişi deryāın iċindédi. ( 3-21 )
5.5. Zamirlerde:
• Sen éle meni burada öldür. ( 18-17 )
• Néce ģün, néċe vax ġaldí orda. ( 15-26 )
• Ģeler, ģötürer, onda ģörer. ( 14-16 )
5.6. işlevleri: 
5.6.1. Yer aldığı cümlelerde, fiili gerçekleştiği yeri ifade eder.
• Dįyeller ki deryāda bi dene ġızıl balıx vardî. ( 1-3 )
• Indi özüm ġaldım ċöllerdē. ( 1-25 )
• Bu ġız ģetdi, durdu nenesin yaında. ( 2-26 )
• Bu  biřsi  ģün ģédeř,  oturar Şahın  élċi daşının üstündē.( 3-14 )
5.6.2.  Cümlede,  zaman  bildiren  kelimelere  gelerek  fiilin,  o zamanın içinde yapıldığını veya yapılacağını belirtir.
• Bi ģünlärin ģün ndä bi dänä pāTi ah meriz ıdí. ( 1-2 )
• Axırda senin ġolun o kesdi. ( 8-16 )
• Tüt dolanar, üċümćü defesinde bu ya Eli déyer. ( 13-27)
• Allah bu serveti ānî vāhidde senin elinen alsın.  (23-11 )
• ilde üş  dene alma vérerdi. ( 16-2 )
• Dé bi ģünde. ( 2-126 )
6. Ayrılma Hâli:  + DAn
6.1. Allamorfları: +den, +dēn, +dan, +da +nen, +nan (32), +ne, +na,  +en.  Ayrılma  hâli  eki  de  konsonant uyumuna uymamakta ve sürekli tonlu seslerle kullanılmaktadır. Ünlü uyumları tamdır. Sonu  n ünsüzüyle  biten  kelimelerden  sonra  ileri  benze    tirme  sebebiyle  d ünsüzü  n  ünsüzüne  dönüşmek  ve  bazen  ekin  sonundaki  n  ünsüzünün düştüğü  görülmektedir.(33)  Diğer  hâl  eklerinde  olduğu  gibi  asıl  işlevi isimleri  fiillere  bağlar;  fakat  kimi  zamanlarda  isimleri  edatlara bağladığı zamanlar da bulunmaktadır.
6.2. Kök ve tabanlarda:
• Özü yéner texdēņ, onu ġoyar textin üstünē. ( 1-47 )
• Sabahdan öz ġızım ģédećaxdí. ( 2-108 )
• Burda  néċe  ģün     ġonaxlananna  sonra  ģét  ortamćı baćımģile. ( 4-66)
• ģédennen sora vonaxlar ģétti. ( 9-23)
• Men ģédim iki sahatdan sōra ģelim. ( 11-36)
6.3. iyelik eki almış kelimelerde:
• Budunun etinnen keser keser, atar bunun ağzına. (13-6 ) 
• Ey ċetel, senin ölünnen de bize ziyan ģeliř. ( 14-2 )
• Ģene adamlaın üstünnen ģédéy, atdanır. ( 14-24 )
6.4. Çokluk eki almış  kelimelerde:
• Diyer: - bizlerden iki defe olar, iki defe olmaz. ( 13-29 )
• Olarda bizim ambarımız doludí. ( 4-84)
6.5. Zamirlerden sonra:
• Onnan sōra bu héyvan ölēř. ( 3-61 ) 
• Men hardan ģérdeřem ora?11-15)
• Diyer  ki  men  senen  o  dünyanı  istirem,  meni  aparasan  öz  dünyama. ( 13-32 )
6.6. işlevleri: 
6.6.1. Cümlede fiilin nerden çıktığını ve başlangıç yerini ifade eder.
• Senen menim ferġim nemenedi. ( 23-25)
• ģörer, o yanan bi dene ģözel ćavan ģeldi. ( 1-29 )
• Bunun ayaxlayınan yapışdı. ( 2-28 )
• Ordan özün soxar iċeriye. ( 3-38 )
• Kilisenin zenģi ģédir,  Şah yuhudan ayıdıb. ( 4-52 )
6.6.2. Cümlede zarf  tümleci olarak kullanılabilir.
• Bunu tezeden atar deryaya. ( 1-12 )
• Bu ģétdi, eti vérennen soņra iki ģün üş ģün düşti. ( 2-138 )
• Onan sōra bu héyvan ölēr. ( 3-61 )
• Burada  néċe  ģün gonaxlananna  sonra  ģét ortamćı baćımģile. ( 4-66 ) 
6.6.3. Cümleye sebep anlamı katar.
• Men dilenmaxdan zara ģeldim. ( 23-2 )
• Üş ģün muna yaxın düşmez ġorxudan bu. ( 3-60)
6.6.4. Nesnenin neden yapıldığını gösterir.
• Bi dene palċıhdan évdî. ( 5-17 )
7. Vasıta Hâli:  + (I)LA
7.1.  Allamorfları: +nān,  +  nāņ,  +nen,  +nan(34), +na,+ne,+neņ.   Vasıta  hâl  ekinin  bu şekilleri +ile  edatının  n  ile  genişletilmi şeklidir.(35) Salmas ağzında ise bu fonetik şekiller ünsüz benze tirmesi sonucu  ortaya  çıkmıştır.(36)  Kimi  durumlarda da ekin sonundaki  n ünsüzü  düşmüştür.(37)  Kalınlık-incelik  uyumuna  genellikle uyum sağlamaktadır. 
7.2. Kök ve tabanlarda: 
• Vezir vüzeraynan ćenģim var. ( 15-12 ) 
• Bu héyvan tezedennen bu derdinen naxoşluyoar. ( 3-57 )
• Feġet orda o belinen oranı ġazarsan. ( 4-39 )
• Ģürültüyne atarlař deryāya. ( 4-89 )
7.3. iyelik eki almış  kelimelerde:
• Biy dene ċenģel elinnen aşdí. ( 5-19)
• Hu da orda xanımısınna istirahere meşġul olāllř. ( 5-32 )
• Allahvérdi Xan veziriynen ċıxırmı éşiye.  ( 4-21 )
• Bu orda xudafizleşeř ġarda ınāņ. ( 5-32 )
• Ağzının loğabıyneņ ċeĥdi menim ġoluma. ( 8-4)
7.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Baxar bi dene de merizlerinen yatıPdı. ( 5-9 )
7.5. Zamirlerde:
• Éy ċetel, ģel mennen ćeng éle. ( 14-16 )
• Onna semimi yolda  oldular. ( 5-4 )
7.6. işlevleri:
7.6.1. Cümlede fiilin hangi vasıtayla meydana geldiğini ifade eder.
• Şahın desturuynān deryānın ġıraxlarına ċadırlar döşener. (1-5)
• Bu héyvan tezedennen bu derdinen naxoşluyar. ( 3-57 )
• Allahvérdi Xan veziriynen ćıxırmış éşiye. ( 4-21 )
• O Patışahı  apararsız textiynen,  séltenetiyne, atarsız deryāya. ( 4-99 )
7.6.2. Cümleye beraberlik anlamı katar:
• Menim onna işim var. ( 4-31 )
• Buranın sahabinen ćenģ éliyesēņ?
• Hansí elinnen ċıhatdın ġızılları? (8-9) 
7.6.3. Cümlede tarz zarfları meydana getirirler.
• Apararlar munı, ģürültüyne atalař deryāya. ( 4-39)
8. Eşitlik Hâli.+CA
8.1.Allamorflar: +ća. inceleme yaptığımız metinlerde bu ekin genişlemiş Şekline  de rastlanmıştır.  Eşitlik  hâl  ekiyle  genişlemiş ve kalıplaşmış bu şekiller  eşitlik  görevinden  ziyade  daha  artık  çok  zarf  olarak kullanılmaktadır. Benzerleri Anadolu ağızlarında da kullanılmaktadır.(38)
8.2. Fonsiyonları.
 8.2.1. Cümlede tarz bildiren zarflar meydana getirir.
• Yaşaća Şişi saldi. ( 30- 9)
• Bu yavaććana kişini ċağırdı o yana. ( 11- 20 )
• Yavaććan    Şereni néće ģetireā, néće ya Eli déyeř. ( 7-20)
9. Yön Hâli: +ra, +ArI
9.1.  Allamorfları.    +ra, +arı, +eri.  Yön  hâli  eki  artık bünyesinde  bulunduğu  kelimelerle kalıplaşmış  ve  işlek  bir  hâl  eki olmaktan  çıkmış durumdadır.  Bu  ek için dikkat çekici durum, kendisinden sonra yönelme ekinin gelebildiği yerlerde, bu ekin ara sıra düşmüş olmasıdır. Ünlü uyumlarına uyum sağlamaktadır.
9.2. Kök ve tabanlarda:
• Men ģirdim, iceri ģördüm. ( 4-15)
• Onan sonra kiċiĥdédi bu.( 4-61)
• Yatannan sōra baxır,  ģörür, bu oğlan ayıxdı, yatmayıb. (5-17)
9.3. Zamirlerde:
• Allah be bura xarabalıx yér ıdí. ( 4-13)
• Bi dene ħanım yolluyarığ ora.(39) ( 4- 24 ) 
• Déyér ki sen hara, bura hara?  ( 4-64)
9.4. işlevleri.
9.4.1. Cümlede, eklendiği kelimeye yön anlamı verir.
• Aċır, ģelir iċeriye. ( 5-27)
• Ey ċetel ģel bura, ćenă éliyäx. ( 14-3)
• Bu vérir, ollar ċekir yuxarıya. ( 16-29)
10. Hâl Ekleri Arasındaki Görev Değişikliği. Hâl eklerinin birbirlerinin yerine kullanılmasına hem Türkçenin tarihî dönemlerinde hem de ağızlarda bolca  rastlamaktayız.(40) Dolayısıyla Güney Azerbaycanin Salmas ağzında daTürkçenin bu yanına birçok ekilde Şahit olmaktayız.
10.1. Yalın Hâlin ilgi Hâli Yerine Kullanılması: Yukarıda da gösterdiğimiz gibi, yalın hâl kendisinden başka unsurlarla ilgisi olmayan hâldir. Oysa ilgi hâlinin işlevi, bağlı olduğu unsurun kendisinden  sonra Geldiği unsurlara tabi olduğunu  göstermesidir. Bu başlık altında verdiğimiz örnekler şekil olarak yalın hâl gibi  görünse de, aslında yalın hâl olarak değerlendirilemez. Bunlar, yalın hâli incelediğimiz cümlelerde görüldüğü gibi işlev bakımından yalın hâl değil, birer isim tamlamasıdır; yani bu kelimeler kendisinden sonraki unsurlara tabidir.
• Dizin ġoydu, başın ġoydu  mınıņ dizi (41) üste.( 2-96 )
• Aşım pilåvım (42) üste( 27-19) 
• Bi ģünnerim bi ģüninde Şah İsmayıl iki dene nişannısı var ıdí. ( 15-1 )
• Ġızım seen nenen (43) ġırxı ċıxmıyıb, ćemahet bize  ģüler.(2-77)
• Ģédelle, patışaha déyélle ki bū sahabı vardí. (4-30) 
• Ģédex ġızımız évine  ġonah da. ( 6-3 )
10.2.     Belirtme Hâlinin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması(44)
• Başşadı harıldamağı. ( 2-127 )
• Bu başdar yolu ģeder. ( 4-62) 
• Uşağı ġoydı yére, ģetdi; başladı aşşığ óynemağíy. ( 12-22)
• Munı da tanıdılar tanıdılā, Şahınan dustudí;  ģedeřdi, ģelerdi, munı yol véřdileř.(23-22) 
• Meni néćat vére. (18-17) 
• Bu buranı nişan ġoydí. (16-8 ) 
• Başladí ġızların toylarını. (15-19) 
• ģine başlıyalla ćenăı.( 15-17) 
• Bu ģeler heman ağ atí miner.( 14-14 ) 
• Bu işlerin hamısını men éncam vérmişem. (14-27) 
• Bular başlılar toylarí, ne toy. ( 14-30) 
• Ģene meni xeber vérersen. (13-14)
• Sen beke bizi néćat véresen. ( 12-11) 
• Ġardaş seni at vérrem. ( 5-6) 
• Şahınan vezir başladı fe    taxumağí. ( 29-27 )
• Meni niye vurusān? ( 30-14 )
10.3. Yalın Hâlin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması:
• Ġuyruğumu batıram senin ģözen.45 ( 21-17 )
• Sen mennen danışanda niye elin ġoymuşdun ağzan? ( 24-25)   
• ģötü meni, ġoy ćiben. ( 4-7)  
• Bi dene köpeĥ ġarı it ġarı her ne éley, meem başım éley. (2-124 )
• Bala ģét, nenen déynen bi ģéće bizi ġonax élesin. ( 9-21 ) 
• Bu biden elindeki xenċeri aċır, ilaní iki(46) bölür. ( 13-11) 
• Mexsus diyer mene bi dene otax vérin, ģéćeden ģéce yatım. ( 8-15) 
• Bu sırfa tabağın(47) ġurban olum. ( 2-94 )
10.4.     Yönelme Hâlinin Belirtme Hâli Yerine Kullanılması:(48)
• Men sene bî yére aparasan, héş  kes omluya. (26-18) 
• Tāćir başına ġåvzadı, ģördi, éle ne vaxhtdi.( 23-5)  
• Dedesinin vesiyetine yéine yétirdi, ġurtardí. ( 14-10 ) 
• ģédin, onu sahabına ċağırın ģesin. ( 4-30 )
10.5. Yalın Hâlin Ayrılma Hâli Yerine Kullanılması:
• Dédi ki Allah, bu sérveti senin elin alsın. 
10.6. Bulunma Hâlinin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması:
• Ay béle olasan, ay éle olasan; harda (49) ģetdin, ġaldın?
10.7. Belirtme Hâlinin Yalın Hâl Yerine Kullanılması: 
• Bu kişi ģeldi, ģećeni biy az fikre düşdi.( 22-17)  
• Ģéćeni orda ġaldí. ( 18-15) 
• Éle sızıldamax sesi ġelir ki  eġli hésab işi deyiļ. ( 8-18 )
• Ģeder, o ģünü de munun eline hés zat ģelmez.(4-10) 
• Bu üċümćü ģünü ģéne ģeler, atar deryāya. ( 1-10 )
10.8. Yalın Hâlin Belirtme Hâli Yerine Kullanılması: Yine; aslında yalın hâl olarak değerlendirmediğimiz, iyelik ekli veya eksiz, Şekil olarak yalın hâl gibi görünen ama işlev bakımından belirtme hâlinde olan, yani fiillerin tesirindeki kelimeleri gösteren örnekleri bu başlık altında verdik.(50)
• Kişi (51) o düĥtüre bu düĥtüre aparım. ( 2-128 )
• Bu yazıx ġız hansı ġapıya apařdı. ( 2-136 )
• Bu baş alar ċıxar, ģédeř. ( 8-11 )
• Évin yıxısın, ne yatmısan, arvadım (52) apardılar. ( 14-1)  
• Bular gene bir biri sürteler yére. ( 14-3) 
10.9. Belirtme  Hâlinin ilgi Hâli Yerine Kullanılması:  Belirtme hâli ekinin ilgi hâli  eki yerine hem Anadolu ağızlarında(53) hem tarihî dönemlerde hem de günümüzde Özbek ağızları, Türk yazı dillerinden  Kumuk, Karaçay ve Balkar Türkçelerinde de  kullanıldığı belirtilmektedir.(54) Fakat, kimi durumlarda Salmas ağzında olduğu üzere, zamirlere gelen ilgi hâli ekinin son sesi düştüğünde ortaya çıkan yapının akuzatif ekli bir genetif çekimi olup olmadığı hususunda Gökdağ  uyarıda  bulunur.(55) Karahan, belirtme hâli eki ve ilgi hâli ekinin eklendikleri unsurlara  “belirlilik”  katmalarından  Dolayı  benzer işlevde olmalarının altını çizerek, başlangıçta geniş bir kullanım alanına sahip olan belirtme hâli ekinin, yerini zamanla bu sebeple ilgi hâli ekine bıraktığını dile getirir.(56)
• ģümüş pulu atar onu iċine , déyér. ( 3-8 )
• Ģörer belé bi dene  ģözel ġızdı ki misli yoxdu munu. (4-25)
• Ģédin, onu sahabına ċağırın ģesin. ( 4-30 )
• Bu ġız getdi, durdu nenesin yaında. ( 2-26 )  
• Ģeldi mollasın yāna. ( 2-70 )
• Ģeldi bu ayının yaana, selam veřdi, ģeşdi ayını yāna.( 22-20) 
• Ģeder, yétişer patışāhı xıdmetine, éhtiram éler. ( 1-44 ) 
• ġe, bu seni    efandı, mını işģinē. ( 1-45 ) 
SONUÇ
Türkçenin tarihî dönemlerinde ve diğer birçok ağızlarında olduğu üzere, Salmas ağzında da özellikle iyelik ekini almış kelimelerin ilgi, belirtme, yönelme ve ayrılma hâli ekleri işlevini  üstlenmesi kayda değerdir.     
ilgi hâli eki yapı bakımından Azerbaycan Türkçesinin yazı dilinden farklı değildir, fakat ses olayları sonucu başta ikiz ünlüler olmak üzere çok değişik yapılar ortaya çıkmıştır.Eski  Anadolu Türkçesinde devamlı yuvarlak  ünlüyle kullanılan Bu eki,  Salmas ağzında genellikle düzleşmiş olarak görüyoruz. Bu eklerde, n ünsüzünün düşmesinden dolayı ünlülerin uzaması da dikkat çekicidir.
Anadolu ağızlarıyla beraber Salmas ağzında, bazı durumlarda, iyelik ekini almış  kelimelerde belirtme Hâil ekinin kullanılmaması, Eski Anadolu Türkçesinde bolca rastlanan ve bu dönemden kalan bir özelliktir.  İ’leşme temayülünün yine Azerbaycan Türkçesinin bir karakteristiği olarak öne çıkması ve nı belirtme hâli  ekinin özellikle isimlerden  sonra,  Kars  ili  ağızlarında da kullanılması belirtilmesi gereken bir husustur. Salmas ağzında, belirtme hâli ekinin yönelme hâli görevinde  kullanılmasına, genellikle Güneybatı Anadolu ağızlarında rastlamamız belirtilmesi gereken bir durumdur. 
Doğu Anadolu ağızlarının ayırıcı özelliklerinden olan ağan,i en, gözen, nenen vb. kullanımların, Salmas ağzında da yoğun olarak görülmesi, her iki ağzın  Azerbaycan sahası içinde değerlendirilmesi açından öne çıkan bir durumdur. Yönelme hâli ekinin belirtme hâli işlevinde çokça kullanılması ve bunun Güneybatı  Anadolu ağızlarında da bolca olması (57)  yanı sıra, genellikle ikinci tekil iyelik eki  almış kelimelerde yönelme hâli ekinin düştüğü veya kullanılmadığı örneklerin bolluğu ve bunların Anadolu ağızlarında da yer alması dikkat çekmektedir.   Bulunma  hâli eki Azerbaycan Türkçesi yazı dilinden Farklı değildir. Ayrılma hâli ekinde Azerbaycan Türkçesi ağzına çok yakın olan Doğu Anadolu ağızlarında çokça görüldüğü gibi, ünsüz benze tirmesi sonucunda nan, nen ekillerinin  görülmesidir. Vasıta hâli ekinde de yine ünsüz benze tirmesi ve ekin sonunda  ünsüz Düşmesiyle oluşan yapılar belirtilebilir. Yön hâlindeki en bariz durum,  özellikle yönelme hâli ekini almamayı tercih etmesidir.
İşlev  benzerliğinden dolayı, belirtme hâli ekinin önceleri ilgi hâli ekinin görev  alanına dahil olduğunu Göz önüne alırsak, Salmas ağzında belirtme hâli ekinin ilgi hâli eki yerine bolca kullanılması, bu bakiyenin ya amaya devam ettiğine işaret etmektedir diyebiliriz.
KAYNAKÇA
ALIŞIK Gül en  S., “Azerbaycan Türkçesi”, Türkler,(Editörler: H.C. Güzel, K.Çiçek, S. Koca), C. XIX, Ankara 2002, s. 227-243.
BAŞDA Cahit, “Türkçede  İyelik Yükleme Sorunu Dede Korkut Örneği”,  Turkish  Studies,  International  Periodical  For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic , Volume 3 / 1, Winter 2008.
BAYATLI Hidayet Kemal, Irak Türkmen Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara 1996.
BURAN Ahmet, Anadolu Ağızlarında İsim Çekim (Hâl) Ekleri, TDK Yayınları, Ankara 1996.
CANPOLAT Mustafa, “Eski Anadolu Türkçesi’ndeki Belirtme Durumu (accusatıvus ) Ekinin Kökeni Üzerine” Türkoloj Dergisi, Ankara 1992, Cilt X. Sayı 1, s. 9-11.
DAŞDEMĐR Muharrem, “Anadolu Ağızlarında Çekimli Yapılarda Orta Çıkan (e)n Eki ve Buna Bağlı Ses Deği meleri”  A. Ü. Türkiyat  Araştırmaları Enstitüsü  Dergisi,  Sayı  36, Erzurum 2008, s. 1-16.
ERCİLASUN Ahmet Bican, Kars İli Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002. ERGĐN  Muharrem,  Azerbaycans Türkçesi, İstanbul Üniversitesi  Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1971.
ERGĐN Muharrem, Türk Dil Bilgisi, İstanbul 1980.
GECE  Mehmet, Serap Ağzı,  Gazi  Üniversitesi, Sosyal  Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamı  Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1985.
GEMALMAZ  Efrasiyap,  Erzurum İli Ağızları,TDK Yayınları, Ankara 1995.
GÖKDAĞ Bilgehan, A., Salmas Ağzı, KaraM, Çorum 2006.
GÖNEN  Mehmet  Emin, Van Gölü Kuzey Havzası Ağızları, Dicle Üniversitesi,  Sosyal  Bilimler  Enstitüsü,  YayınlanmamıYüksek Lisans Tezi, Diyarbakır 2003.
GÜLSEVİN Gürer, Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, TDK Yayınları, Ankara 2007.
GÜLSEVİN Gürer,  Uşak İli Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002.
GÜNAY Turgut, Rize İli Ağızları, MFAD Yayınları, Ankara 1978.
İSLAMOV Musa, Azerbaycan Dilin Nuha Dialekti, Bakı 1962.
KARAHAN  Leyla, “Yükleme (accusative) ve İlgi (genitive)Hâli Ekleri  Üzerine  Bazı  Dü ünceler”,  3.Uluslararsı  Türk  Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605 – 611.
KARAHAN Leyla, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDK Yayınları, Ankara 1996.
KORKMAZ  Zeynep, Nev Şehir ve Yöresi  Ağızları, Cilt  I, Ses Bilgisi,  Ankara  Üniversitesi  Dil  ve  Tarih-Coğrafya  Fakültesi Yayınları, Ankara 1963. KORKMAZ  Zeynep,  “Batı  Anadolu  Ağızlarında  Yazı  Dilinden Ayrılan     İsim  Çekim  Ekleri  ve  Fonologie-Morphologie Bağlantısı”  Türk Dili Üzerine Ara tırmalar, Cilt II, Ankara 2005, s. 222-231.
KORKMAZ  Zeynep, Gramer  Terimleri  Sözlüğü,  TDK  Yayınları, Ankara 1992.
MENZ  Astrid, “Türkiye Türkçesinin Ağızlarında Yakı  tırma (Örnekseme ) Yoluyla Oluşan  Biçimbirimsel  Özellikler”  V.Uluslararası Türk Dil Kurultayı, II. Cilt, s. 2113-2116.
ÖZTÜRK  İrfan,  Adilcevaz Ağzı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Van 2001.
RÜSTEMOV  R.E  ve  ŞİRALİYEV  M.,  Azerbaycan  Dilinin  Mugan Grubu Dialekt ve  işveleri, Bakı 1955. 
SARIKAYA  Mahmut, Güney  Azerbaycan  Türkçesi  Grameri, Erciyes  Üniversitesi,  Yayınlanmamı Doktora  Tezi,  Kayseri 1998. SEV Gülsev, Tarihî Türk Lehçelerinde Hâl Ekleri, Akçağ, Ankara 2007.
SÖNMEZ  I ık, Untersuchungen  zu  den  Aserbaidschanischen Dialekten von Qaradağ, Mugan, Zancan, Göttingen 1998.
ŞRALİYEV  M.,  Azerbaycan  Dilinin Nahcıvan Grubu Dialekt ve işveleri, Bakı 1962.
ŞRALİYEV M., Azerbaycan Dilinin Gerb Grubu Dialekt ve Şiveleri, Cilt I, Bakı 1967.
Dipçeler:
∗ Kırıkkale Üniversitesi Türk Dili Okutmanı
1  Zeynep  Korkmaz, “Anadolu  Ağızlarının etnik  yapı ile ili kisi sorunu”  Türk  Dili
Araştırmaları Yıllığı Belleten 1971, Ankara 1980, s. 21-32. 
2 Muharrem Ergin,  Türk Dil Bilgisi, İstanbul 1980, s. 226.
3 Zeynep Korkmaz, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara 1992, s. 77. 
4  Geniş bilgi  için bkz.,  Ahmet  Buran,  Anadolu  Ağızlarında  İsim  Çekim (Hâl)
Ekleri,  TDK  Yayınları,  Ankara  1996,  s.  14  -23.;  Gülsev  Sev, Tarihî  Türk
Lehçelerinde Hâl Ekleri, Akçağ, Ankara 2007, s. 37.
5  Gürer Gülsevin, ilgi hâli ekinin Diğer hâl eklerinden  farklı olarak isimlerle isim
arasında  bağ kurduğu  dü üncesiyle, hâl eklerinden ayrı değerlendirilmesi  gerektiğini
vurgular. Bkz., Gürer Gülsevin, Eski  Anadolu  Türkçesinde Ekler, TDK  Yayınları,
Ankara 2007, s. 16. 
6 Leyla Karahan da, ilgi  hâlinin varlığını tartışır.  İlgi hâli ekinin, kendisinden  sonra
gelen unsurla bağlılığını sağlamadığını, sadece eklendiği kelimeye belirtme, sahiplik,
mensubiyet, ilgi vb. anlamlarını kattığını ve kelimenin “belirlilik” ini sağladığını ifade eder. Belirtme hâli ekinin de, ilgi hâline benzer Şekilde ilişkisinin bağlı olduğu unsurla
sınırlı  olduğunu, o unsura “belirlilik”  kattığını  ve  nesnenin  zaten  var olduğunu,
dolayısıyla  nesne  yapıcısı  olmadığını  ifade  ederek  hâl  kategorisi  içinde
değerlendirilmesinin  isabetli  olmadığını  işler.  Bkz., Leyla  Karahan, “Yükleme (accusative)  ve İlgi (genitive) Hâli Ekleri Üzerine Bazı Dü ünceler”, 3.Uluslararsı
Türk Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605 – 611.
7 Bilgehan A. Gökdağ, Salmas Ağzı, KaraM, Çorum 2006.
8 Sev, age., s. 45.
9 ilgi hâli ekindeki  n ünsüzünün düşmesiyle ortaya  çıkan uzun ünlülü ilgi hâli ekleri
Nuha  ve  Nahcivan  dialektinde  de  bulunmaktadır.  Bkz.,  Musa  İslamov,  Azerbaycan
Dilin Nuha Dialekti, Bakı 1968 s. 86; M. iraliyev, Azerbaycan Dilinin Nahcıvan
Grubu Dialekt ve işveleri, Bakı 1962,  s. 85.
10 Gökdağ, age., s. 74 -77.
11  Mehmet  Gece, Serap  Ağzı,  Gazi  Üniversitesi,  Sosyal  Bilimler  Enstitüsü,
Yayımlanmamı  Yüksek Lisans  Tezi, Ankara  1985,  s.  66;  Işık  Sönmez,
Untersuchungen  zu  den  Aserbaidschanischen  Dialekten  von  Qaradağ,  Mugan,
Zancan, Göttingen 1998, age., s. 93.
12 Hece dü mesi sebebiyle sadece n ünsüzünden meydana gelen ilgi hâli eki, Kars ili  ağızlarında  da  vardır  ama  Salmas  ağzında  olduğu  gibi  kendinden  önceki  ünlüyü uzatmaz.  Bkz.,  Ahmet  Bican  Ercilasun,  Kars  Đli  Ağızları,  TDK  Yayınları,  Ankara  2002, s. 173.
13  Bu  örnekte  teklik  ikinci ahsa yönelme  eki  gelirken  n  ünsüzü  v  ünsüzüne
Dönüşmüş tür. Benzer  değişme  Irak  Türkmen  ağızlarında  da  vardır.  Bkz.,  Gökdağ,
age., s. 157.
14  Birinci  ve  ikinci şahıs  zamirlerindeki  n  ünsüzünün  dü mesinden  sonra  ilgi  hâli
ekinin  i  ünlüsü  genişlemekte,  e  olmakta  ve  böylece  ikiz  ünlü  meydana  gelmektedir.
Aynı yapıyı Anadolu ağızlarında da görmekteyiz. Bkz., Buran, age., s. 66.
15  Mustafa  Canpolat,    bu  ekin  Eski  Türkçedeki  +  (ı)g,+  (u)g    ekinden  geldiği
görüşünü  tartışmaya  açar  ve  eğer  öyle  olsaydı  ekin  sonundaki     g’nin  düşmesi neticesinde  Eski  Anadolu  Türkçesinde  yardımcı  ünlünün  yuvarlaklaması
gerekeceğine dikkat çekerek, Oğuzcadaki bu belirtme hâli ekinin ben-i, sen-i gibi tekil zamirlerde  bulunan  belirtme  hâli  ekinden  genelle    tiğini  iddia  eder.  Bkz.,  Mustafa
Canpolat,  “Eski  Anadolu  Türkçesi’ndeki    Belirtme  Durumu  (  accusatıvus  )  Ekinin 
Kökeni Üzerine” Türkoloij Dergisi, Ankara 1992, Cilt X, Sayı 1, s. 9-11.
16  Belirtme  hâlinin  bu  allamorfu  Rize  ili  ağızlarında  da  vardır.  Bkz.,  Turgut  Günay,
Rize ili Ağızları, MFAD Yayınları, Ankara 1978.
17  Eski  Türkçede  sadece  zamirlere  gelen    bu  ek,    Azerbaycan Türkçesinde  isimlere  de gelmektedir.. Bkz., Muharrem Ergin, Azerbaycan Türkçesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat  Fakültesi  Yayınları, Đstanbul 1971,  s.140.  Benzer  kullanımlar  Kars Đli  ağızlarında  da
bulunur. Bkz., Ercilasun, age., s. 187.
18 Aynı sesi Anadolu ağızlarında da görmekteyiz. Bkz., Buran, age., s. 104.
19 Ergin, age., s. 41.
20 Gökdağ, age., s.85. 
21  Anadolu  ağızlarında,  Karadeniz  ve  özellikle  Doğu  Anadolu  ağızlarında  görülen
belirtme  hâl  eklerinin  i’le mesi  ünlü  uyumunu  bozan  önemli  bir  faktördür.  Bkz.,
Buran, age., s. 109.
22 Belirtme hâlinin bu  ekli, yapma bildiren fiillerin belirtisiz nesnesini ifade ettiği için
eksizdir. Benzer örnekler için bkz., Efrasiyap Gemalmaz, Erzurum Đli Ağızları, TDK
Yayınları, Ankara 1995, s. 277.; Gülsevin, age., s. 34.
24  Belirtme  hâli  ekiyle  beraber  meydana  gelen  ünlü  ikizle mesi  Anadolu  ağızlarında
da görülür. Bkz., Buran, age., s. 112.
25  Gülsevin,  çalı masında  Eski  Anadolu  Türkçesinde  –ın  ekinin  teklik  üçüncü Şahıs  iyelik  eki  olduğunu  ve  bu  iyelik  eki  üzerinde  eksiz  belirtme  hâli  bulunduğunu  iddia  eder. Bkz., age., s. 15.; Cahit Ba da  da, Dede  Korkut Kitabından verdiği öneklerle aynı  görüşü  destekler.  Bkz.,  Cahit  Ba da ,  “Türkçede  iyelik  Yükleme  Sorunu  Dede Korkut Örneği”
26  Bu  allamorf  Irak  Türkmen  ağızlarında  da  bulunmaktadır.  Bkz.,  Hidayet  Kemal
Bayatlı, Irak Türkmen Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara 1996, s. 370.
27  Yönelme  hâlinin  ünsüz  düşmelerinden  kaynaklanan uzun  allamorflarına  Anadolu ağızlarında  ve  Nahçivan  grubu  ağızlarında  da  rastlanır.  Bkz.,  Buran,  age.,  136; iraliyev, age., s. 86.
28  Yönelme  hâli  ekinin,  iyelik  eki  almadan  kelime  köküne  geldiği  bu  yapı  Azerbaycan Türkçesine has bir durumdur. Bkz., Ergin,  Azerbaycan Türkçesi, s.155. 
29  Azerbaycan  Türkçesinde  yönelme  hâl  eki  üzerine  geldiği  zamirlerin  asli ekline  uyum sağlamaktadır. Bkz., Ergin, Azerbaycan Türkçesi, age., s. 147. Benzer temayül Doğu Grubu ağızlarında  da  bulunmaktadır.  Bkz.,  Leyla  Karahan, Anadolu  Ağızlarının Sınıflandırılması, TDK Yayınları, Ankara 1996,  s. 35.  
30 Bu ekil Anadolu ağızlarında da bulunmaktadır. Bkz., Buran, age., s. 78.
31  Uzun  ünlülü  bulunma  hâl  eki  Irak  Türkmen  ağızlarında  da  yer  almaktadır.  Bkz., Bayatlı, age., s. 370.
32  Ünsüz  benze tirmesiyle  meydana  gelen  bu hâl ekine Anadolu  ağızlarıyla  birlikte Kuzey  Azerbaycan  ağızlarından  Nahçivan  ve  Mugan    grubu ağızlarında da rastlamaktayız. Bkz., Buran,  age., s. 204.; iraliyev, age., s. 87.; R.E  Rüstemov ve M. iraliyev,  Azerbaycan Dilinin Mugan Grubu Dialekt ve iveleri, Bakı 1955, s. 79. 
33 Gökdağ, age., s. 139 - 149.
34  Anadolu  ağızlarıyla  birlikte,  Kuzey  Azerbaycan  ağızlarından  Nuha  ve  Karadağ, Mugan,  Zencan  ağızlarında  da  vasıta  hâlini,  +nan,  +nen     eklini  görmekteyiz.  Bkz., Zeynep  Korkmaz,  Nev    ehir  ve  Yöresi  Ağızları,  Cilt  I,  Ses  Bilgisi,  Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1963, s. 91.;  Đslamov,a.g.e  s.  87.; Sönmez, age. , s. 90, 163 - 219.
35  Buran., age., s. 236.
36 Gökdağ, age., s. 139.
37 Gökdağ, age., s.149; Vasıta hâli ekinin bu  ekliyle (+na, +ne ) Anadolu ağızlarında da karşıla maktayız. Bkz., Buran, age., s. 240.
38 Buran, age., s. 267.
39 Salmas ağzında olduğu gibi, Kuzeydoğu Grubu ağızlarından Çayeli ağızlarında da ora,  bura  gibi  zarflar  kimi  durumlarda  yönelme  hâli  eki  almadan  işlevini  yerine getirmektedir. Bkz., Karahan, age., s. 109.
40 Genişbilgi için bkz., Gülsevin, age.; Buran, age.
41 Teklik üçüncü Şahıs iyelik eki de ilgi hâli yerine yine Anadolu ağızlarında
rastlanmaktadır. Bkz. Gemalmaz, age., s. 276.
42 iyelik eki almış kelimelerdeki yalın hâlin, ilgi hâli eki yerinde kullanıldığı yapılar Eski Anadolu Türkçesinde de yaygındır. Bkz., Gülsevin, age., s. 22.; Buran ve Sev bu tür yapılara dair tarihî dönemlerden örnekler verir ama çalışmasında bunları eksiz  belirtili ilgi hâli olarak değerlendirir.Benzer cümleler için bkz.,  Buran, age.,  s.  297; Sev, age., s. 120. 
43 Teklik ikinci Şahıs ekinin bulunduğu yalın hâlin,  ilgi hâli ekinin yerine kullanılması Erzurum İli ağızlarında ve Adilcevaz ağzında da karşımıza çıkar.  Bkz.,  Gemalmaz,age.,  s.  276.;  İrfan Öztürk, Adilcevaz Ağzı, Yüzüncü Yıl    Üniversitesi,  Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Van 2001, s. 36.
44 Belirtme hâlinin yönelme hâli yerine kullanılmasına  Anadolu ağızlarında da bolca rastlanmaktadır. Bkz., Buran, age.,  s. 131-132.;  Bkz., Gürer Gülsevin, U ak  ili Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002, s. 86. Gülsevin, çalışmasında, bu kullanımın; Eski  Uygur Türkçesindeki  +ag/+eg  belirtme hâlinin devamı, fiillerin  rejim değiştirmesi ve ünlü daralması sebeplerinden ileri gelebileceği fikirlerini ifade ettikten sonra U ak ili ağızlarlındaki bu durumu, ünlü daralmasına bağlamaktadır.
45 Bu husustaki genel görüşöyledir; ikinci tekil iyelik ekinden sonra gelen yönelme
hâli ekidüşmüş, böylece ortaya çıkan yapı hem iyelik hem de yönelme hâli görevini
üstlenir olmuştur.Bu olay, sonunda geniş ünlü bulunan kelimelere n gelmesi, sonu
ünsüzle biten kelimelerde ise iyelik ekinden önceki yardımcı ünlülerin genişlemesi
neticesinde gerçekleşmi tir. Anadolu ağızlarında genellikle Doğu Anadolu bölgesinde rastlanmaktadır. Örnekler için Bkz., Gemalmaz, age., 281; Buran,  age.,  s.  145; Gökdağ, age., s. 157-158. Aynı yapılar Adilcevaz ağzı ve Van Gölü Kuzey Havzası ağızlarında da yer almaktadır. Bkz., Öztürk, age., s. 36; Mehmet Emin Gönen, Van Gölü Kuzey Havzası Ağızları, Dicle Üniversitesi,Sosyal Bilimler  Enstitüsü,Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Diyarbakır 2003, s. 111. Leyla  Karahan, Anadolu ağızlarını sınıflandırdığı eserinde, ağız gruplarını belirleyen  özellikler olarak, yönelme hâli ekinin Şahıs zamirlerine ve 2. tekil iyelik ekli isimlere gelirken uğradığı deği iklikleri de göz önünde bulundurur. Doğu Grubu
ağız bölgesinde yönelme hâli ekinin, 1., 2. ve 3. Şahıs zamirlerindeki Şekiller için
baan, been, sahan,san, oan, oğan ve teklik  2. Şahıs iyelik Şekli ekiller için, tarlān,
ağzan, anan gibi örnekleri verir. Bkz., Karahan, age.  s. 34-35. Astrid  Menz,  aynı  izaha katılmakla birlikte, Erzurum ağızlarındaki örneklerden hareketle ikinci tekil iyelik eki almış kelimelerin, Türkçenin Eski Anadolu Türkçesine de uzanan tarihî dönemlerinden beri, hem belirtme hâli hem de ilgi hâli eki işlevinde kullanılmasından dolayı, bu tür yapıların yönelme hâli görevinde de kullanılması durumunda, e seslilikten dolayı ortaya çıkabilecek anlam belirsizliğini önlemek için,böyle  farklı bir Şekille karşımıza çıktığını dile getirir. Bkz., Astrid Menz,  “Türkiye Türkçesinin  Ağızlarında Yakıştırma (Örnekseme ) Yoluyla Oluşan  Biçimbirimsel Özellikler” V. Uluslararası Türk Dil Kurultayı, Cilt II., s. 2113-2116. Son  olarak  Muharrem Daş demir, meseleye  başka bir açıklama  getirmi tir.  Bu yapıların, iyelik ekindeki damak  n’sinin çözülmesi (  ñ  > g, ğ,  y,  v,  h  >Ø )sonucu ortaya  çıktığı ve sonundaki n sesinin türeme bir ses değil, çekimli  fiillerle  birlikte,isimlere de gelebileceğini belirttiği  kuvvetlendirme eki  + (e) n olarak değerlendirilmesi gerektiğini  işler. Even örneğinde; ev + i + ñ +e + n  > ev + i + ng + e +n  > ev + i + Ø g + e +n  > ev + i + Ø ğ + e +n  > ev + i + Ø y + e +n  > ev + i  +  ØØ  + e +n  >  ev  +  ie  +n > ev + ē  +n    >  ev + e + n olduğu  gibi. Bkz., Muharrem Daş demir, “Anadolu Ağızlarında Çekimli Yapılarda Orta Çıkan (e)n Eki ve Buna Bağlı Ses Değişmeleri” A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü  Dergisi, Sayı 36, Erzurum 2008, s. 1-16.    
46 Benzer örnekler için bkz., Gemalmaz, age., s. 274.
47 Benzer yapıdaki  görev değişikliği Eski Anadolu Türkçesinde de vardır.  Bkz.,
Gülsevin, age., s. 40. 
48 Anadolu ağızlarındaki örnekler için bkz., Buran, age., s. 173-174.
49  Bulunma hâli ekinin ara sıra isimlerde, genellikle de zamirlerden sonra EskiAnadolu Türkçesinde kullanıldığını görülür. Bkz., Gülsevin, age., s. 16.
50 iyelik ekini almış kelimelerin yalın hâli ile bir kelimesi veya işaret sıfatlarının isim  kök ve tabanlarından  sonra  gelerek  belirtme hâli işlevinde kullanıldığı  örnekler  Eski Anadolu Türkçesinde de vardır. Bkz., Gülsevin, age., s. 35.Günümüzde  ise  iyelik eklerinden  sonra  belirtme  hâli  eki  mutlaka gelmektedir. Salmas  ağzı bu açıdan Eski Anadolu Türkçesinin bakiyelerini hâlâ ta ımaktadır. 
51 Bu tür kullanımlar,  Erzurum ili ağızlarında da görülür. Bkz., Gemalmaz, age., s.274. 
52 Buran ve Sev,iyelik eklerinden sonra belirtme hâli ekinin düştüğü bu tür örnekleri çalışmalarında;  eksiz belirtili belirtme (yükleme) hâli olarak ele alır.  Bkz.,  Buran, age., s. 299; Sev; age., s. 188-189.
53 Buran, age., s. 131. 
54 Gülsevin, age., 27, 28 ve 36. ; Sev, age., s. 247-248.
55 Gökdağ, age., s. 150.
56 Leyla Karahan, “Yükleme (accusative ) ve ilgi(genitive)Hâli Ekleri Üzerine Bazı Düşünceler” 3.Uluslararsı Türk  Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605-611.
57   Zeynep  Korkmaz, bu durumun bölge ağızlarındaki ünlü daralmasından ileri geldiğini, Günay ise geçi siz fiillerin geçişli fiil olarak işlev görmesinden kaynaklandığını söyler.  Bkz., Zeynep Korkmaz, “Batı  Anadolu  Ağızlarında Yazı Dilinden Ayrılan isim Çekim Ekleri ve Fonologie-Morphologie Bağlantısı” Türk Dili Üzerine Ara tırmalar, Cilt II, Ankara 2005, s. 222-231.; Günay, age., s. 111.