Talip DOĞAN∗
Bu çalışmada, Güney Azerbaycan bölgesinde kullanılan Salmas ağzından derlenmi metinlerdeki hâl eklerinin çeşitli yönleriyle incelenmesi hedeflenmiştir. Ayrıca yeri geldikçe, bu hâl ekleri Anadolu ve Azerbaycan ağızlarıyla mukayese edilmiştir.
Dildeki işlevleri bakımından önemleri açık olan hâl ekleri, Türk dili ağızları bakımından ele alındıklarında dilin tarihî dönemleriyle iç içe olduklarını gösteren görünümler sergilemektedir.
Cases in Salmas Dialect
Abstract
In this study it is aimed to be examined with the different aspects of the cases in the texts which were collected from Salmas dialect used in South Azerbaijan region. In addition, these cases were compared with Anatolia and Azerbaijan dialects.
The cases of which importance in language with regard to their functions is very clear show that when they are analysed on account of Turkish language dialects, they go all together with historical periods of the language.
Ağızlar, dil değerlerinin muhafaza edilmesinde ve kuşaktan kuşağa aktarılmasında çok önemli bir yer teşkil eder. Türk Dili araştırmalarında birçok meseleye açıklık getirmeye çalıştığımız zamanlarda ağızlar, yine müracaat ettiğimiz temel kaynaklardan biri olmaktadır. Türk dilinin tarihî lehçeleri, bu lehçeleri inşa etmiş Türk boyları ve bunların ağızlarla arasındaki bağ, varlığını ağızlarda devam ettirmektedir. Bu husustaki çalışmalara Zeynep Korkmaz öncülük yapmıştır diyebiliriz.(1) Bu yüzden, bugün Oğuzcanın ağızlarında Eski Anadolu Türkçesinin hatta Eski Türkçenin birçok bakiyelerinin yaşadığına Şahit olmaktayız. Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin temeli olan Eski Anadolu Türkçesi ile bu Türk yazı dillerinin ağızları arasındaki sürekliliği rahatlıkla görebiliyoruz. Bu durum bize, geli mesini farklı siyasî zeminlerde sağlamı iki ayrı yazı dilinin ağızlarına baktığımızda, aslında siyasî ayrılığa rağmen ne kadar iç içe ve benzerliğe sahip olduğunu ifade eder. Bir bakıma, ağızların sınırları idarî sınırlarla örtü memektedir.
Hâl ekleri, Türk dilinde, özellikle işlevlerindeki farklılık sebebiyle, dikkatlerden uzak kalmamıştır. Ağızlardaki hâl ekleri ve bu eklerin birçok yönü, dile getirdiğimiz maksatlardan dolayı göz önünde tutulmalıdır.
Muharrem Ergin hâl kavramını; isimlerin, fiil veya isimlerle münasebetlerini ifade etmeye yarayan gramer kategorisi olarak görür.(2)
Zeynep Korkmaz, “ ismin cümle içinde bulunduğu dilbilgisi ekli; yalın veya eklerle genişletilmi olarak aldığı geçici durum” olarak tarif eder.(3)
İsim çekim ekleri içinde hâl eklerinin temel işlevi, ismin cümlede yer aldığı artlara göre fiil ve isimlerle olan ilgilerini sağlamaktır.
işlevlerindeki çeşitlilikler sebebiyle, hâl eklerinin Türkçede kaç tane olduğu konusunda, gramer kitaplarında bir birlik bulunmamaktadır.(4) Türk dili üzerine araştırmalar yapan bilim adamları arasında, Türkçede hâl eklerinin hangileri olduğu hususunda tam bir mutabakat olmamakla birlikte, üzerinde en çok kabul görülenleri unlardır: Yalın hâl, ilgi (5), belirtme,(6) yönelme, bulunma, ayrılma, vasıta, eşitlik ve yön hâli ekleridir.
Böylelikle incelememizde, Oğuzcanın Güney Azerbaycan sahasında yer alan Salmas ağzından derlenmiş metinlerdeki(7) hâl eklerinin; kök ve tabanlarda, çokluk ekini almış kelimelerde, iyelik ekini almış kelimelerde ve zamirlerdeki görünümleri, fonetik şekilleri ve işlevleri ortaya konuldu. Son olarak metinde birbirlerinin yerlerine kullanılan hâl eklerinden örnekler verildi. Bu arada ortaya çıkardığımız hâl ekleri, yer yer Anadolu ve Azerbaycan ağızlarıyla mukayese edildi.
inceleme
1.Yalın Hâl: Türkçenin bütün tarihî dönemlerinde olduğu gibi Salmas ağzında da yalın hâl, başka unsurlarla ilgisi olmayan ekillerdir(8). İyelik ekli ve eksiz, Ekil bakımından yalın hâl gibi görünen kimi kelimelerin, Salmas ağzında bazen başka hâl ekleri işlevinde kullanıldığına rastlanılır. Çalışmamızda buna dair örnekler ayrıca verilecektir.
1.1.Kök ve tabanlarda:
• Bi dene ġoća avrat ġédir, déyir. ( 32-5 )
• Oğlan bunı ġoyí, ġeyidi, ġeldi. ( 35-9 )
• ċoban o ćür ġetdi. ( 36-13 )
1.2. Çokluk eki almı kelimelerde:
• Bular vérelle. ( 3-7 )
• Bu davallar kimindî? ( 3-32 )
• Ġız ġeldi, ġöřdi, derde deyen feşler toxuri. ( 29-15 )
1.3.İyelik eki almış kelimelerde:
• Fatma baćım yatıbdí. ( 2-213 )
• Ģédelle padışaha déyelle ki bū sahabı vardí. ( 4-30 )
• Ģözü düşdü bu ġıza, ģöydi. ( 29-3 )
1.4. Zamirlerde:
• Biz gedirıx ( 3-48)
• O tācir diyer. ( 8-21)
• Bu da déyir ki eybi yox. ( 13-26 )
2. ilgi Hâli: + NIN, +IN, +Ø
2.1. Allamorfları: +Ø, +in, +ın, +īn, +n, +Ħ, +m, +îm,+im, +üm +un, +ūn(9), +nın, +nıņ, +nun, +nuņ, ņun +nûn,+ yin, +em, +en, +uv, +on, +yn, +em. ilgi hâli ekleri biri ekli, diğeri eksiz olarak iki ekildedir; bu suretle belirtili ve belirtisiz isim tamlamaları kurmaya yararlar. ilgi hâli ekini alan unsurda bir “belirlilik”, almayan unsurda “belirsizlik” durumu vardır. Bu ek, Salmas ağzında ses olayları sonucu renklilik arz etmekte ve bundan dolayı da çok çeşitli durumda görünebilmektedirler. Özellikle ahıs zamirlerine ve isimlere gelen ilgi hâli eklerindeki n’lerin düşmesi sebebiyle ortaya çıkan ikiz ünlüler bu çeşitliliğin sebebidir.(10) Sadece n ünsüzünden olu an ilgi hâli eki Serap ve Karadağ ağzında da vardır.(11) Ünlü uyumlarına genellikle uyum sağladığı görülmektedir.
2.2. Kök ve tabanlarda:
• Bi dedein, nenein bidenesiydim. ( 19-25)
• Bu meni ġurdı ġuşun elenen ġurtarıp.( 14-17)
• Sabahları ağaın atí ölećxdi. ( 30- 23 )
• Ģetdi, seher ċağí bu ġocān ġızına élëi yolladı. (29-8 )
• Atdı deryāın ortasına. ( 3-18 )
• Bi, bi bu ġızıllärı ġusdu kasān iċine. ( 25-44 )
2.3. iyelik eki almı kelimelerde:
• Başīn(12) üstünde bi dene ġuran var. ( 19-20)
• Ġurban olum, başuva(13) dolanım sen bizi hala éle, biz bülmedix. ( 25-12 )
• Nenesiyn yāında ġalardí. ( 30-2 )
• indi ġédip yétişip ģörüp ġe ġıċınıņ birin ģötürüp birin ġoyup. ( 6-3 )
2.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Vérdi buların eline. ( 2-64)
• Ģéder bu ölüni ġeşeĥ ċıxadar, mallaın partarların ģeyider buna. (7-18 )
• Oğlannarın birin ċağıřdı. ( 9-11 )
• Xanım bulayın yélleyin saldı. ( 11-28 )
2.5. Zamirlerde:
• Ġızıl balıx menîm toruma düşećaxdí? (1-9)
• Meem(14) ġızımnan aparın, ġumu doldurun ċayda sürtün, ta bular yırtılsın. (248)
• Apařdılař, tutdulař oon altına. ( 2-65 )
• Bunın i i ċox tūl çeker. ( 4-72)
• Bizm seen nenennen ne işimiz var. ( 7-2 )
• On ģün baxar ģörer muņun elinde ġızıl yoxdi. ( 8- 7 )
• O küfteni de atdılar muun ġabağına. (10-28 )
• Oūn işidi, tayları o ģötürüPdi. ( 17-15 )
• Saldı ōn iċine, satdi, pul éledi.( 28-29)
• Yéyit meyin balalarımí. ( 27-31 )
• Mēm i im nemne olaćaxdı. ( 28-21)
• Bizim daşımız hamıın ba ınadı. ( 2-173)
• Mūn anınnan öpdi. ( 19-15)
• Oūn i idi, tayları ģötürüPdi. ( 17-15)
• Eh sēn de eġlin azalıbdí.
• Bizm seen nenennen ne işimiz var. ( 7-2)
• Apařdılař, tuttulař oon altına. ( 2-65)
• Meņm kissemi vér. ( 36-9 )
• Belé munûn almasın atıri, damda şirni atıli. ( 5-24 )
• Menim başımņ ser-ģüze ti bu ćürdi. ( 8-10 )
2.6. İşlevleri:
2.6.1. Cümlede isimlerin diğer kelimelerle ilgi kurmasını sağlar.
• ġızım menin gözüm üste. ( 2-10)
• Vah seen ustan nehlet. ( 2-50 )
• Eyildi bi dene pis Şey yapışdı muun ālna. ( 2-120)
• ģetdi saldı döşeyin altına. ( 2-127 )
3. Belirtme Hâli: + NI, +N, +I,(15) +Ø
3.1. Allamorfları: +Ø,+i, + , +í,(16) +ĩ, +ı, +ī, +n, +ņ +nı,(17) +ni, +ní, +nĩ +nu, +u, +î.18 Belirtme hâli ekli ve eksiz olmak üzere iki ekilde bulunur. Ekli nesnelerde bir “belirlilik” söz konusuyken, eksiz nesnelerde “belirsizlik” söz konusudur. I sesinin normalden kısa uzunlukta olması ve heceyi tek başına taşıyamaması sebebiyle,(19)
Salmas ağzında da olduğu gibi belirtme hâli eki i’le me yönünde değişir(20) ve bu yüzden ünlü uyumlarına uymadığı yerler görülebilmektedir.(21)
3.2. Kök ve tabanlarda:
• Bu biřisi ăün ģeler, ģéne tor(22) atar. ( 1-12)
• Beli ģeler, bu baxar, surfanı(23) aċar. ( 1-29 )
• O kissei (24) ģötdi. ( 36-14 )
• O ģızılĩ atar iċine. ( 3-13)
3.3. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Başmaxların ģoydí başınıņ altına, orda yatdí. ( 36-7 )
• Atır balaları yéyir. ( 13-11 )
• Atdařı yér be yée élir. ( 3- 44 )
3.4. iyelik eki almış kelimelerde:
• Iki rikat namazın ġılar. ( 1-27 )
• Şah destur déyéř, ćellat munun boynun(25) vursīņ. ( 1-19)
• Özüni yıxdí éve. ( 20-21 )
• Baćı niye ġåvalısan Allah’ın ĥeyvanıņ. ( 2-191 )
• Apardí, üċün (26) de ġoydí bi yére. (15-22)
3.5. Zamirlerde:
• Munı niye öldüresēn be? ( 1-21 )
• Munĩ öldürüm (17-1 )
• Buní pişiymişem, yiyen yoxdí. ( 18-9 )
3.6 ilevleri:
3.6.1. Belirtme hâli eki, cümlede yapma bildiren fiillerin doğrudan tesir ettiği ismi belirli duruma getirir ve onu belirtili nesne yapar. Belirtme hâli ekinin olmadığı isimler, tabiatıyla nesne durumundadır ve belirtisizdir.
• Nenem meni ċox ister. ( 2-17)
• ċöreyi ģeti, ċöreyi ģeti, déyerdileř. ( 2-31)
• Bu ġız ġapını döydü, ģöydi. ( 2-88 )
• Bu sarí ineyi ģereĥ kesesen. ( 2-129)
• Dédi ki siz tuřu ġoyarsız. ( 2-20)
4.Yönelme Hâli: + A
4.1. Allamorfları: +(y)a, +(y)e, + e, +ē, +ā,(27) +a. Yönelme hâl eki, Salmas ağzında ünlü uyumuna genellikle uymakla beraber, nadiren uymadığı örnekler de sergilemektedir.
4.2. Kök ve tabanlarda:
• Ġoxma, her nemene sene dése; déne baş üste.(28) ( 4-37 )
• ģün o ģün olar, yétişeleř heman bu éve. ( ( 8-24 )
• Vallah istiyem ayrı Şehere ģédim ( 9-8)
• Bu ģéetdi iċeriya. ( 20-16)
• Eyil o ģūya. ( 2-119 )
• Ġardaş ģirdi iëeriyē. ( 5-26 )
• Ġarı enāmın aldí, düzeldi yolā. ( 32-11 )
4.3. iyelik eki almış kelimelerde:
• Baxar, ģéċer merizin yaana. ( 5-10)
• Ģétdileř bi nefer ģeldi ġabahlarına. ( 11-7)
• Onun ġućağına. ( 12-20 )
• Dâmâdınan ģelin ģeşdî erus otağınā. ( 5-25 )
4.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• indi ģeldim, düşdüm ċöllerē. ( 1-29 )
• Ġızlara xeber olar ki Şax İsmayıl nećat tapdı. ( 15-17 )
• Dédi ki vezirlere, Şah İsmayıl’i bićür éliyax, aradan aparax. ( 15-19 )
4.5. Zamirlerde:
• Ģéş , ģe, buraya; vérim. ( 2-116 )
• Bu muna ċeker bi deste tükünnen véreř. ( 13-16 )
• Sen mene (29) insaniyetlıx élemisen. ( 13-17)
• Beke sene bi zefer yétirerdiler. ( 15-18 )
• Şah ġızını vérer onā. ( 3-26 )
4.6. işlevleri:
4.6.1. Yer aldığı cümlede fiilin yönünü belirtir.
• Yäxëílıg éle at deryāya. ( 1-1)
• indi, ģeldim, düşdüm ċöllerē. ( 1-29 )
• Meni aparın patışahın yaana. (1-43 )
• Kişi o düĥtüre, bu düĥtüre aparım. ( 2-128 )
4.6.2. Cümleye “maksat” anlamı katar.
• Yéddi ģéće tezeden buna toy tutalar. ( 14-24)
• Bulař yédile, ģeldile yatmağa. ( 9-15)
• ģüne bi ģün olar, bu oğlan ċıhar Şiqara, dolanmağa. ( 5-4)
• ċıhar bi seyre, ģörax ne xeberdi?( 28-7)
4.6.3. Geldiği cümlede “bir Şey üzerine” anlamında kullanılır.
• Toy yatsın, Hey kesin ġıċına bu başmağ olsa, men onı alaćām. ( 2-178 )
• Bu ġızı ģoydu tendire. ( 2-181 )
• Ot ġalxar ģöyün üzüne. (3-41 )
• Bu biy ģünnerim elin ġoyub béline, dolanırdı feğir feğir. (4- 3)
4.6.4. Kullanıldığı cümlede “bir Şey içine” anlamı verir.
• Be bu niye bu ģüne glbdı? ( 2-218 )
• Ģet, ģir säāız ağaćına. ( 3-40 )
• Men seni néyneyim, ġoyum seni ćibime.? ( 4-8 )
• Biy dene de ġaşıx ġoy iëine. ( 7-7 )
5.Bulunma Hâli: +DA
5.1.Allamorfları: +de, +dé, +da, +dä (30), +dē (31) +ta. Ekin genellikle tonlu şekilleri kullanılmakla birlikte, tonsuz şekline az da olsa rastlanılmaktadır. Eski Anadolu ve Osmanlıcada sadece tonlu Şekilleri kullanılmışır. Bulunma hâli ekleri Salmas ağzında konsonant uyumunda istikrarlı değil ama ünlü uyumlarına uymaktadır.
5.2. Kök ve tabanlarda:
• Bi ģün nexirde bu ki i yatdí, ġıza da yatdí.
• ģötürelle munı defni keln éliyib, heyatta ġuyluyallā. ( 3-61)
• Ağaşda bir nefer var. ( 18-19 )
• Ketde seher olar baxar. ( 4-73 )
• Ba alar ğéder bi dene derbendē. ( 5-16)
5.3. Çokluk eki almış kelimelerde:
• indi özüm ġaldım ċöllerdē. ( 1-25 )
• Dérelerde sél kimin. ( 3-2 )
• Bu ġız ağlır, avınuř, zahi yérlerinde ölüt. ( 12-17 )
5.4. iyelik eki almı kelimelerde:
• ġedim kürsü başında oturub éşitmişem. ( 1- 1)
• ģeder kiċiĥ baćısının évinde bi ba gonaxlanar. ( 4-68)
• ģünüzler sizin yaanızdayam. ( 8-16)
• Oturar Şahın élċi daşının üstündē. ( 3-14 )
• Bir dene pehlivam kişi deryāın iċindédi. ( 3-21 )
5.5. Zamirlerde:
• Sen éle meni burada öldür. ( 18-17 )
• Néce ģün, néċe vax ġaldí orda. ( 15-26 )
• Ģeler, ģötürer, onda ģörer. ( 14-16 )
5.6. işlevleri:
5.6.1. Yer aldığı cümlelerde, fiili gerçekleştiği yeri ifade eder.
• Dįyeller ki deryāda bi dene ġızıl balıx vardî. ( 1-3 )
• Indi özüm ġaldım ċöllerdē. ( 1-25 )
• Bu ġız ģetdi, durdu nenesin yaında. ( 2-26 )
• Bu biřsi ģün ģédeř, oturar Şahın élċi daşının üstündē.( 3-14 )
5.6.2. Cümlede, zaman bildiren kelimelere gelerek fiilin, o zamanın içinde yapıldığını veya yapılacağını belirtir.
• Bi ģünlärin ģün ndä bi dänä pāTi ah meriz ıdí. ( 1-2 )
• Axırda senin ġolun o kesdi. ( 8-16 )
• Tüt dolanar, üċümćü defesinde bu ya Eli déyer. ( 13-27)
• Allah bu serveti ānî vāhidde senin elinen alsın. (23-11 )
• ilde üş dene alma vérerdi. ( 16-2 )
• Dé bi ģünde. ( 2-126 )
6. Ayrılma Hâli: + DAn
6.1. Allamorfları: +den, +dēn, +dan, +da +nen, +nan (32), +ne, +na, +en. Ayrılma hâli eki de konsonant uyumuna uymamakta ve sürekli tonlu seslerle kullanılmaktadır. Ünlü uyumları tamdır. Sonu n ünsüzüyle biten kelimelerden sonra ileri benze tirme sebebiyle d ünsüzü n ünsüzüne dönüşmek ve bazen ekin sonundaki n ünsüzünün düştüğü görülmektedir.(33) Diğer hâl eklerinde olduğu gibi asıl işlevi isimleri fiillere bağlar; fakat kimi zamanlarda isimleri edatlara bağladığı zamanlar da bulunmaktadır.
6.2. Kök ve tabanlarda:
• Özü yéner texdēņ, onu ġoyar textin üstünē. ( 1-47 )
• Sabahdan öz ġızım ģédećaxdí. ( 2-108 )
• Burda néċe ģün ġonaxlananna sonra ģét ortamćı baćımģile. ( 4-66)
• ģédennen sora vonaxlar ģétti. ( 9-23)
• Men ģédim iki sahatdan sōra ģelim. ( 11-36)
6.3. iyelik eki almış kelimelerde:
• Budunun etinnen keser keser, atar bunun ağzına. (13-6 )
• Ey ċetel, senin ölünnen de bize ziyan ģeliř. ( 14-2 )
• Ģene adamlaın üstünnen ģédéy, atdanır. ( 14-24 )
6.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Diyer: - bizlerden iki defe olar, iki defe olmaz. ( 13-29 )
• Olarda bizim ambarımız doludí. ( 4-84)
6.5. Zamirlerden sonra:
• Onnan sōra bu héyvan ölēř. ( 3-61 )
• Men hardan ģérdeřem ora?11-15)
• Diyer ki men senen o dünyanı istirem, meni aparasan öz dünyama. ( 13-32 )
6.6. işlevleri:
6.6.1. Cümlede fiilin nerden çıktığını ve başlangıç yerini ifade eder.
• Senen menim ferġim nemenedi. ( 23-25)
• ģörer, o yanan bi dene ģözel ćavan ģeldi. ( 1-29 )
• Bunun ayaxlayınan yapışdı. ( 2-28 )
• Ordan özün soxar iċeriye. ( 3-38 )
• Kilisenin zenģi ģédir, Şah yuhudan ayıdıb. ( 4-52 )
6.6.2. Cümlede zarf tümleci olarak kullanılabilir.
• Bunu tezeden atar deryaya. ( 1-12 )
• Bu ģétdi, eti vérennen soņra iki ģün üş ģün düşti. ( 2-138 )
• Onan sōra bu héyvan ölēr. ( 3-61 )
• Burada néċe ģün gonaxlananna sonra ģét ortamćı baćımģile. ( 4-66 )
6.6.3. Cümleye sebep anlamı katar.
• Men dilenmaxdan zara ģeldim. ( 23-2 )
• Üş ģün muna yaxın düşmez ġorxudan bu. ( 3-60)
6.6.4. Nesnenin neden yapıldığını gösterir.
• Bi dene palċıhdan évdî. ( 5-17 )
7. Vasıta Hâli: + (I)LA
7.1. Allamorfları: +nān, + nāņ, +nen, +nan(34), +na,+ne,+neņ. Vasıta hâl ekinin bu şekilleri +ile edatının n ile genişletilmi şeklidir.(35) Salmas ağzında ise bu fonetik şekiller ünsüz benze tirmesi sonucu ortaya çıkmıştır.(36) Kimi durumlarda da ekin sonundaki n ünsüzü düşmüştür.(37) Kalınlık-incelik uyumuna genellikle uyum sağlamaktadır.
7.2. Kök ve tabanlarda:
• Vezir vüzeraynan ćenģim var. ( 15-12 )
• Bu héyvan tezedennen bu derdinen naxoşluyoar. ( 3-57 )
• Feġet orda o belinen oranı ġazarsan. ( 4-39 )
• Ģürültüyne atarlař deryāya. ( 4-89 )
7.3. iyelik eki almış kelimelerde:
• Biy dene ċenģel elinnen aşdí. ( 5-19)
• Hu da orda xanımısınna istirahere meşġul olāllř. ( 5-32 )
• Allahvérdi Xan veziriynen ċıxırmı éşiye. ( 4-21 )
• Bu orda xudafizleşeř ġarda ınāņ. ( 5-32 )
• Ağzının loğabıyneņ ċeĥdi menim ġoluma. ( 8-4)
7.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Baxar bi dene de merizlerinen yatıPdı. ( 5-9 )
7.5. Zamirlerde:
• Éy ċetel, ģel mennen ćeng éle. ( 14-16 )
• Onna semimi yolda oldular. ( 5-4 )
7.6. işlevleri:
7.6.1. Cümlede fiilin hangi vasıtayla meydana geldiğini ifade eder.
• Şahın desturuynān deryānın ġıraxlarına ċadırlar döşener. (1-5)
• Bu héyvan tezedennen bu derdinen naxoşluyar. ( 3-57 )
• Allahvérdi Xan veziriynen ćıxırmış éşiye. ( 4-21 )
• O Patışahı apararsız textiynen, séltenetiyne, atarsız deryāya. ( 4-99 )
7.6.2. Cümleye beraberlik anlamı katar:
• Menim onna işim var. ( 4-31 )
• Buranın sahabinen ćenģ éliyesēņ?
• Hansí elinnen ċıhatdın ġızılları? (8-9)
7.6.3. Cümlede tarz zarfları meydana getirirler.
• Apararlar munı, ģürültüyne atalař deryāya. ( 4-39)
8. Eşitlik Hâli.+CA
8.1.Allamorflar: +ća. inceleme yaptığımız metinlerde bu ekin genişlemiş Şekline de rastlanmıştır. Eşitlik hâl ekiyle genişlemiş ve kalıplaşmış bu şekiller eşitlik görevinden ziyade daha artık çok zarf olarak kullanılmaktadır. Benzerleri Anadolu ağızlarında da kullanılmaktadır.(38)
8.2. Fonsiyonları.
8.2.1. Cümlede tarz bildiren zarflar meydana getirir.
• Yaşaća Şişi saldi. ( 30- 9)
• Bu yavaććana kişini ċağırdı o yana. ( 11- 20 )
• Yavaććan Şereni néće ģetireā, néće ya Eli déyeř. ( 7-20)
9. Yön Hâli: +ra, +ArI
9.1. Allamorfları. +ra, +arı, +eri. Yön hâli eki artık bünyesinde bulunduğu kelimelerle kalıplaşmış ve işlek bir hâl eki olmaktan çıkmış durumdadır. Bu ek için dikkat çekici durum, kendisinden sonra yönelme ekinin gelebildiği yerlerde, bu ekin ara sıra düşmüş olmasıdır. Ünlü uyumlarına uyum sağlamaktadır.
9.2. Kök ve tabanlarda:
• Men ģirdim, iceri ģördüm. ( 4-15)
• Onan sonra kiċiĥdédi bu.( 4-61)
• Yatannan sōra baxır, ģörür, bu oğlan ayıxdı, yatmayıb. (5-17)
9.3. Zamirlerde:
• Allah be bura xarabalıx yér ıdí. ( 4-13)
• Bi dene ħanım yolluyarığ ora.(39) ( 4- 24 )
• Déyér ki sen hara, bura hara? ( 4-64)
9.4. işlevleri.
9.4.1. Cümlede, eklendiği kelimeye yön anlamı verir.
• Aċır, ģelir iċeriye. ( 5-27)
• Ey ċetel ģel bura, ćenă éliyäx. ( 14-3)
• Bu vérir, ollar ċekir yuxarıya. ( 16-29)
10. Hâl Ekleri Arasındaki Görev Değişikliği. Hâl eklerinin birbirlerinin yerine kullanılmasına hem Türkçenin tarihî dönemlerinde hem de ağızlarda bolca rastlamaktayız.(40) Dolayısıyla Güney Azerbaycanin Salmas ağzında daTürkçenin bu yanına birçok ekilde Şahit olmaktayız.
10.1. Yalın Hâlin ilgi Hâli Yerine Kullanılması: Yukarıda da gösterdiğimiz gibi, yalın hâl kendisinden başka unsurlarla ilgisi olmayan hâldir. Oysa ilgi hâlinin işlevi, bağlı olduğu unsurun kendisinden sonra Geldiği unsurlara tabi olduğunu göstermesidir. Bu başlık altında verdiğimiz örnekler şekil olarak yalın hâl gibi görünse de, aslında yalın hâl olarak değerlendirilemez. Bunlar, yalın hâli incelediğimiz cümlelerde görüldüğü gibi işlev bakımından yalın hâl değil, birer isim tamlamasıdır; yani bu kelimeler kendisinden sonraki unsurlara tabidir.
• Dizin ġoydu, başın ġoydu mınıņ dizi (41) üste.( 2-96 )
• Aşım pilåvım (42) üste( 27-19)
• Bi ģünnerim bi ģüninde Şah İsmayıl iki dene nişannısı var ıdí. ( 15-1 )
• Ġızım seen nenen (43) ġırxı ċıxmıyıb, ćemahet bize ģüler.(2-77)
• Ģédelle, patışaha déyélle ki bū sahabı vardí. (4-30)
• Ģédex ġızımız évine ġonah da. ( 6-3 )
10.2. Belirtme Hâlinin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması(44)
• Başşadı harıldamağı. ( 2-127 )
• Bu başdar yolu ģeder. ( 4-62)
• Uşağı ġoydı yére, ģetdi; başladı aşşığ óynemağíy. ( 12-22)
• Munı da tanıdılar tanıdılā, Şahınan dustudí; ģedeřdi, ģelerdi, munı yol véřdileř.(23-22)
• Meni néćat vére. (18-17)
• Bu buranı nişan ġoydí. (16-8 )
• Başladí ġızların toylarını. (15-19)
• ģine başlıyalla ćenăı.( 15-17)
• Bu ģeler heman ağ atí miner.( 14-14 )
• Bu işlerin hamısını men éncam vérmişem. (14-27)
• Bular başlılar toylarí, ne toy. ( 14-30)
• Ģene meni xeber vérersen. (13-14)
• Sen beke bizi néćat véresen. ( 12-11)
• Ġardaş seni at vérrem. ( 5-6)
• Şahınan vezir başladı fe taxumağí. ( 29-27 )
• Meni niye vurusān? ( 30-14 )
10.3. Yalın Hâlin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması:
• Ġuyruğumu batıram senin ģözen.45 ( 21-17 )
• Sen mennen danışanda niye elin ġoymuşdun ağzan? ( 24-25)
• ģötü meni, ġoy ćiben. ( 4-7)
• Bi dene köpeĥ ġarı it ġarı her ne éley, meem başım éley. (2-124 )
• Bala ģét, nenen déynen bi ģéće bizi ġonax élesin. ( 9-21 )
• Bu biden elindeki xenċeri aċır, ilaní iki(46) bölür. ( 13-11)
• Mexsus diyer mene bi dene otax vérin, ģéćeden ģéce yatım. ( 8-15)
• Bu sırfa tabağın(47) ġurban olum. ( 2-94 )
10.4. Yönelme Hâlinin Belirtme Hâli Yerine Kullanılması:(48)
• Men sene bî yére aparasan, héş kes omluya. (26-18)
• Tāćir başına ġåvzadı, ģördi, éle ne vaxhtdi.( 23-5)
• Dedesinin vesiyetine yéine yétirdi, ġurtardí. ( 14-10 )
• ģédin, onu sahabına ċağırın ģesin. ( 4-30 )
10.5. Yalın Hâlin Ayrılma Hâli Yerine Kullanılması:
• Dédi ki Allah, bu sérveti senin elin alsın.
10.6. Bulunma Hâlinin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması:
• Ay béle olasan, ay éle olasan; harda (49) ģetdin, ġaldın?
10.7. Belirtme Hâlinin Yalın Hâl Yerine Kullanılması:
• Bu kişi ģeldi, ģećeni biy az fikre düşdi.( 22-17)
• Ģéćeni orda ġaldí. ( 18-15)
• Éle sızıldamax sesi ġelir ki eġli hésab işi deyiļ. ( 8-18 )
• Ģeder, o ģünü de munun eline hés zat ģelmez.(4-10)
• Bu üċümćü ģünü ģéne ģeler, atar deryāya. ( 1-10 )
10.8. Yalın Hâlin Belirtme Hâli Yerine Kullanılması: Yine; aslında yalın hâl olarak değerlendirmediğimiz, iyelik ekli veya eksiz, Şekil olarak yalın hâl gibi görünen ama işlev bakımından belirtme hâlinde olan, yani fiillerin tesirindeki kelimeleri gösteren örnekleri bu başlık altında verdik.(50)
• Kişi (51) o düĥtüre bu düĥtüre aparım. ( 2-128 )
• Bu yazıx ġız hansı ġapıya apařdı. ( 2-136 )
• Bu baş alar ċıxar, ģédeř. ( 8-11 )
• Évin yıxısın, ne yatmısan, arvadım (52) apardılar. ( 14-1)
• Bular gene bir biri sürteler yére. ( 14-3)
10.9. Belirtme Hâlinin ilgi Hâli Yerine Kullanılması: Belirtme hâli ekinin ilgi hâli eki yerine hem Anadolu ağızlarında(53) hem tarihî dönemlerde hem de günümüzde Özbek ağızları, Türk yazı dillerinden Kumuk, Karaçay ve Balkar Türkçelerinde de kullanıldığı belirtilmektedir.(54) Fakat, kimi durumlarda Salmas ağzında olduğu üzere, zamirlere gelen ilgi hâli ekinin son sesi düştüğünde ortaya çıkan yapının akuzatif ekli bir genetif çekimi olup olmadığı hususunda Gökdağ uyarıda bulunur.(55) Karahan, belirtme hâli eki ve ilgi hâli ekinin eklendikleri unsurlara “belirlilik” katmalarından Dolayı benzer işlevde olmalarının altını çizerek, başlangıçta geniş bir kullanım alanına sahip olan belirtme hâli ekinin, yerini zamanla bu sebeple ilgi hâli ekine bıraktığını dile getirir.(56)
• ģümüş pulu atar onu iċine , déyér. ( 3-8 )
• Ģörer belé bi dene ģözel ġızdı ki misli yoxdu munu. (4-25)
• Ģédin, onu sahabına ċağırın ģesin. ( 4-30 )
• Bu ġız getdi, durdu nenesin yaında. ( 2-26 )
• Ģeldi mollasın yāna. ( 2-70 )
• Ģeldi bu ayının yaana, selam veřdi, ģeşdi ayını yāna.( 22-20)
• Ģeder, yétişer patışāhı xıdmetine, éhtiram éler. ( 1-44 )
• ġe, bu seni efandı, mını işģinē. ( 1-45 )
SONUÇ
Türkçenin tarihî dönemlerinde ve diğer birçok ağızlarında olduğu üzere, Salmas ağzında da özellikle iyelik ekini almış kelimelerin ilgi, belirtme, yönelme ve ayrılma hâli ekleri işlevini üstlenmesi kayda değerdir.
ilgi hâli eki yapı bakımından Azerbaycan Türkçesinin yazı dilinden farklı değildir, fakat ses olayları sonucu başta ikiz ünlüler olmak üzere çok değişik yapılar ortaya çıkmıştır.Eski Anadolu Türkçesinde devamlı yuvarlak ünlüyle kullanılan Bu eki, Salmas ağzında genellikle düzleşmiş olarak görüyoruz. Bu eklerde, n ünsüzünün düşmesinden dolayı ünlülerin uzaması da dikkat çekicidir.
Anadolu ağızlarıyla beraber Salmas ağzında, bazı durumlarda, iyelik ekini almış kelimelerde belirtme Hâil ekinin kullanılmaması, Eski Anadolu Türkçesinde bolca rastlanan ve bu dönemden kalan bir özelliktir. İ’leşme temayülünün yine Azerbaycan Türkçesinin bir karakteristiği olarak öne çıkması ve nı belirtme hâli ekinin özellikle isimlerden sonra, Kars ili ağızlarında da kullanılması belirtilmesi gereken bir husustur. Salmas ağzında, belirtme hâli ekinin yönelme hâli görevinde kullanılmasına, genellikle Güneybatı Anadolu ağızlarında rastlamamız belirtilmesi gereken bir durumdur.
Doğu Anadolu ağızlarının ayırıcı özelliklerinden olan ağan,i en, gözen, nenen vb. kullanımların, Salmas ağzında da yoğun olarak görülmesi, her iki ağzın Azerbaycan sahası içinde değerlendirilmesi açından öne çıkan bir durumdur. Yönelme hâli ekinin belirtme hâli işlevinde çokça kullanılması ve bunun Güneybatı Anadolu ağızlarında da bolca olması (57) yanı sıra, genellikle ikinci tekil iyelik eki almış kelimelerde yönelme hâli ekinin düştüğü veya kullanılmadığı örneklerin bolluğu ve bunların Anadolu ağızlarında da yer alması dikkat çekmektedir. Bulunma hâli eki Azerbaycan Türkçesi yazı dilinden Farklı değildir. Ayrılma hâli ekinde Azerbaycan Türkçesi ağzına çok yakın olan Doğu Anadolu ağızlarında çokça görüldüğü gibi, ünsüz benze tirmesi sonucunda nan, nen ekillerinin görülmesidir. Vasıta hâli ekinde de yine ünsüz benze tirmesi ve ekin sonunda ünsüz Düşmesiyle oluşan yapılar belirtilebilir. Yön hâlindeki en bariz durum, özellikle yönelme hâli ekini almamayı tercih etmesidir.
İşlev benzerliğinden dolayı, belirtme hâli ekinin önceleri ilgi hâli ekinin görev alanına dahil olduğunu Göz önüne alırsak, Salmas ağzında belirtme hâli ekinin ilgi hâli eki yerine bolca kullanılması, bu bakiyenin ya amaya devam ettiğine işaret etmektedir diyebiliriz.
KAYNAKÇA
ALIŞIK Gül en S., “Azerbaycan Türkçesi”, Türkler,(Editörler: H.C. Güzel, K.Çiçek, S. Koca), C. XIX, Ankara 2002, s. 227-243.
BAŞDA Cahit, “Türkçede İyelik Yükleme Sorunu Dede Korkut Örneği”, Turkish Studies, International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic , Volume 3 / 1, Winter 2008.
BAYATLI Hidayet Kemal, Irak Türkmen Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara 1996.
BURAN Ahmet, Anadolu Ağızlarında İsim Çekim (Hâl) Ekleri, TDK Yayınları, Ankara 1996.
CANPOLAT Mustafa, “Eski Anadolu Türkçesi’ndeki Belirtme Durumu (accusatıvus ) Ekinin Kökeni Üzerine” Türkoloj Dergisi, Ankara 1992, Cilt X. Sayı 1, s. 9-11.
DAŞDEMĐR Muharrem, “Anadolu Ağızlarında Çekimli Yapılarda Orta Çıkan (e)n Eki ve Buna Bağlı Ses Deği meleri” A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 36, Erzurum 2008, s. 1-16.
ERCİLASUN Ahmet Bican, Kars İli Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002. ERGĐN Muharrem, Azerbaycans Türkçesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1971.
ERGĐN Muharrem, Türk Dil Bilgisi, İstanbul 1980.
GECE Mehmet, Serap Ağzı, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1985.
GEMALMAZ Efrasiyap, Erzurum İli Ağızları,TDK Yayınları, Ankara 1995.
GÖKDAĞ Bilgehan, A., Salmas Ağzı, KaraM, Çorum 2006.
GÖNEN Mehmet Emin, Van Gölü Kuzey Havzası Ağızları, Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayınlanmamıYüksek Lisans Tezi, Diyarbakır 2003.
GÜLSEVİN Gürer, Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, TDK Yayınları, Ankara 2007.
GÜLSEVİN Gürer, Uşak İli Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002.
GÜNAY Turgut, Rize İli Ağızları, MFAD Yayınları, Ankara 1978.
İSLAMOV Musa, Azerbaycan Dilin Nuha Dialekti, Bakı 1962.
KARAHAN Leyla, “Yükleme (accusative) ve İlgi (genitive)Hâli Ekleri Üzerine Bazı Dü ünceler”, 3.Uluslararsı Türk Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605 – 611.
KARAHAN Leyla, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDK Yayınları, Ankara 1996.
KORKMAZ Zeynep, Nev Şehir ve Yöresi Ağızları, Cilt I, Ses Bilgisi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1963. KORKMAZ Zeynep, “Batı Anadolu Ağızlarında Yazı Dilinden Ayrılan İsim Çekim Ekleri ve Fonologie-Morphologie Bağlantısı” Türk Dili Üzerine Ara tırmalar, Cilt II, Ankara 2005, s. 222-231.
KORKMAZ Zeynep, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara 1992.
MENZ Astrid, “Türkiye Türkçesinin Ağızlarında Yakı tırma (Örnekseme ) Yoluyla Oluşan Biçimbirimsel Özellikler” V.Uluslararası Türk Dil Kurultayı, II. Cilt, s. 2113-2116.
ÖZTÜRK İrfan, Adilcevaz Ağzı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Van 2001.
RÜSTEMOV R.E ve ŞİRALİYEV M., Azerbaycan Dilinin Mugan Grubu Dialekt ve işveleri, Bakı 1955.
SARIKAYA Mahmut, Güney Azerbaycan Türkçesi Grameri, Erciyes Üniversitesi, Yayınlanmamı Doktora Tezi, Kayseri 1998. SEV Gülsev, Tarihî Türk Lehçelerinde Hâl Ekleri, Akçağ, Ankara 2007.
SÖNMEZ I ık, Untersuchungen zu den Aserbaidschanischen Dialekten von Qaradağ, Mugan, Zancan, Göttingen 1998.
ŞRALİYEV M., Azerbaycan Dilinin Nahcıvan Grubu Dialekt ve işveleri, Bakı 1962.
ŞRALİYEV M., Azerbaycan Dilinin Gerb Grubu Dialekt ve Şiveleri, Cilt I, Bakı 1967.
Dipçeler:
∗ Kırıkkale Üniversitesi Türk Dili Okutmanı
1 Zeynep Korkmaz, “Anadolu Ağızlarının etnik yapı ile ili kisi sorunu” Türk Dili
Araştırmaları Yıllığı Belleten 1971, Ankara 1980, s. 21-32.
2 Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, İstanbul 1980, s. 226.
3 Zeynep Korkmaz, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara 1992, s. 77.
4 Geniş bilgi için bkz., Ahmet Buran, Anadolu Ağızlarında İsim Çekim (Hâl)
Ekleri, TDK Yayınları, Ankara 1996, s. 14 -23.; Gülsev Sev, Tarihî Türk
Lehçelerinde Hâl Ekleri, Akçağ, Ankara 2007, s. 37.
5 Gürer Gülsevin, ilgi hâli ekinin Diğer hâl eklerinden farklı olarak isimlerle isim
arasında bağ kurduğu dü üncesiyle, hâl eklerinden ayrı değerlendirilmesi gerektiğini
vurgular. Bkz., Gürer Gülsevin, Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, TDK Yayınları,
Ankara 2007, s. 16.
6 Leyla Karahan da, ilgi hâlinin varlığını tartışır. İlgi hâli ekinin, kendisinden sonra
gelen unsurla bağlılığını sağlamadığını, sadece eklendiği kelimeye belirtme, sahiplik,
mensubiyet, ilgi vb. anlamlarını kattığını ve kelimenin “belirlilik” ini sağladığını ifade eder. Belirtme hâli ekinin de, ilgi hâline benzer Şekilde ilişkisinin bağlı olduğu unsurla
sınırlı olduğunu, o unsura “belirlilik” kattığını ve nesnenin zaten var olduğunu,
dolayısıyla nesne yapıcısı olmadığını ifade ederek hâl kategorisi içinde
değerlendirilmesinin isabetli olmadığını işler. Bkz., Leyla Karahan, “Yükleme (accusative) ve İlgi (genitive) Hâli Ekleri Üzerine Bazı Dü ünceler”, 3.Uluslararsı
Türk Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605 – 611.
7 Bilgehan A. Gökdağ, Salmas Ağzı, KaraM, Çorum 2006.
8 Sev, age., s. 45.
9 ilgi hâli ekindeki n ünsüzünün düşmesiyle ortaya çıkan uzun ünlülü ilgi hâli ekleri
Nuha ve Nahcivan dialektinde de bulunmaktadır. Bkz., Musa İslamov, Azerbaycan
Dilin Nuha Dialekti, Bakı 1968 s. 86; M. iraliyev, Azerbaycan Dilinin Nahcıvan
Grubu Dialekt ve işveleri, Bakı 1962, s. 85.
10 Gökdağ, age., s. 74 -77.
11 Mehmet Gece, Serap Ağzı, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1985, s. 66; Işık Sönmez,
Untersuchungen zu den Aserbaidschanischen Dialekten von Qaradağ, Mugan,
Zancan, Göttingen 1998, age., s. 93.
12 Hece dü mesi sebebiyle sadece n ünsüzünden meydana gelen ilgi hâli eki, Kars ili ağızlarında da vardır ama Salmas ağzında olduğu gibi kendinden önceki ünlüyü uzatmaz. Bkz., Ahmet Bican Ercilasun, Kars Đli Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002, s. 173.
13 Bu örnekte teklik ikinci ahsa yönelme eki gelirken n ünsüzü v ünsüzüne
Dönüşmüş tür. Benzer değişme Irak Türkmen ağızlarında da vardır. Bkz., Gökdağ,
age., s. 157.
14 Birinci ve ikinci şahıs zamirlerindeki n ünsüzünün dü mesinden sonra ilgi hâli
ekinin i ünlüsü genişlemekte, e olmakta ve böylece ikiz ünlü meydana gelmektedir.
Aynı yapıyı Anadolu ağızlarında da görmekteyiz. Bkz., Buran, age., s. 66.
15 Mustafa Canpolat, bu ekin Eski Türkçedeki + (ı)g,+ (u)g ekinden geldiği
görüşünü tartışmaya açar ve eğer öyle olsaydı ekin sonundaki g’nin düşmesi neticesinde Eski Anadolu Türkçesinde yardımcı ünlünün yuvarlaklaması
gerekeceğine dikkat çekerek, Oğuzcadaki bu belirtme hâli ekinin ben-i, sen-i gibi tekil zamirlerde bulunan belirtme hâli ekinden genelle tiğini iddia eder. Bkz., Mustafa
Canpolat, “Eski Anadolu Türkçesi’ndeki Belirtme Durumu ( accusatıvus ) Ekinin
Kökeni Üzerine” Türkoloij Dergisi, Ankara 1992, Cilt X, Sayı 1, s. 9-11.
16 Belirtme hâlinin bu allamorfu Rize ili ağızlarında da vardır. Bkz., Turgut Günay,
Rize ili Ağızları, MFAD Yayınları, Ankara 1978.
17 Eski Türkçede sadece zamirlere gelen bu ek, Azerbaycan Türkçesinde isimlere de gelmektedir.. Bkz., Muharrem Ergin, Azerbaycan Türkçesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, Đstanbul 1971, s.140. Benzer kullanımlar Kars Đli ağızlarında da
bulunur. Bkz., Ercilasun, age., s. 187.
18 Aynı sesi Anadolu ağızlarında da görmekteyiz. Bkz., Buran, age., s. 104.
19 Ergin, age., s. 41.
20 Gökdağ, age., s.85.
21 Anadolu ağızlarında, Karadeniz ve özellikle Doğu Anadolu ağızlarında görülen
belirtme hâl eklerinin i’le mesi ünlü uyumunu bozan önemli bir faktördür. Bkz.,
Buran, age., s. 109.
22 Belirtme hâlinin bu ekli, yapma bildiren fiillerin belirtisiz nesnesini ifade ettiği için
eksizdir. Benzer örnekler için bkz., Efrasiyap Gemalmaz, Erzurum Đli Ağızları, TDK
Yayınları, Ankara 1995, s. 277.; Gülsevin, age., s. 34.
24 Belirtme hâli ekiyle beraber meydana gelen ünlü ikizle mesi Anadolu ağızlarında
da görülür. Bkz., Buran, age., s. 112.
25 Gülsevin, çalı masında Eski Anadolu Türkçesinde –ın ekinin teklik üçüncü Şahıs iyelik eki olduğunu ve bu iyelik eki üzerinde eksiz belirtme hâli bulunduğunu iddia eder. Bkz., age., s. 15.; Cahit Ba da da, Dede Korkut Kitabından verdiği öneklerle aynı görüşü destekler. Bkz., Cahit Ba da , “Türkçede iyelik Yükleme Sorunu Dede Korkut Örneği”
26 Bu allamorf Irak Türkmen ağızlarında da bulunmaktadır. Bkz., Hidayet Kemal
Bayatlı, Irak Türkmen Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara 1996, s. 370.
27 Yönelme hâlinin ünsüz düşmelerinden kaynaklanan uzun allamorflarına Anadolu ağızlarında ve Nahçivan grubu ağızlarında da rastlanır. Bkz., Buran, age., 136; iraliyev, age., s. 86.
28 Yönelme hâli ekinin, iyelik eki almadan kelime köküne geldiği bu yapı Azerbaycan Türkçesine has bir durumdur. Bkz., Ergin, Azerbaycan Türkçesi, s.155.
29 Azerbaycan Türkçesinde yönelme hâl eki üzerine geldiği zamirlerin asli ekline uyum sağlamaktadır. Bkz., Ergin, Azerbaycan Türkçesi, age., s. 147. Benzer temayül Doğu Grubu ağızlarında da bulunmaktadır. Bkz., Leyla Karahan, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDK Yayınları, Ankara 1996, s. 35.
30 Bu ekil Anadolu ağızlarında da bulunmaktadır. Bkz., Buran, age., s. 78.
31 Uzun ünlülü bulunma hâl eki Irak Türkmen ağızlarında da yer almaktadır. Bkz., Bayatlı, age., s. 370.
32 Ünsüz benze tirmesiyle meydana gelen bu hâl ekine Anadolu ağızlarıyla birlikte Kuzey Azerbaycan ağızlarından Nahçivan ve Mugan grubu ağızlarında da rastlamaktayız. Bkz., Buran, age., s. 204.; iraliyev, age., s. 87.; R.E Rüstemov ve M. iraliyev, Azerbaycan Dilinin Mugan Grubu Dialekt ve iveleri, Bakı 1955, s. 79.
33 Gökdağ, age., s. 139 - 149.
34 Anadolu ağızlarıyla birlikte, Kuzey Azerbaycan ağızlarından Nuha ve Karadağ, Mugan, Zencan ağızlarında da vasıta hâlini, +nan, +nen eklini görmekteyiz. Bkz., Zeynep Korkmaz, Nev ehir ve Yöresi Ağızları, Cilt I, Ses Bilgisi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1963, s. 91.; Đslamov,a.g.e s. 87.; Sönmez, age. , s. 90, 163 - 219.
35 Buran., age., s. 236.
36 Gökdağ, age., s. 139.
37 Gökdağ, age., s.149; Vasıta hâli ekinin bu ekliyle (+na, +ne ) Anadolu ağızlarında da karşıla maktayız. Bkz., Buran, age., s. 240.
38 Buran, age., s. 267.
39 Salmas ağzında olduğu gibi, Kuzeydoğu Grubu ağızlarından Çayeli ağızlarında da ora, bura gibi zarflar kimi durumlarda yönelme hâli eki almadan işlevini yerine getirmektedir. Bkz., Karahan, age., s. 109.
40 Genişbilgi için bkz., Gülsevin, age.; Buran, age.
41 Teklik üçüncü Şahıs iyelik eki de ilgi hâli yerine yine Anadolu ağızlarında
rastlanmaktadır. Bkz. Gemalmaz, age., s. 276.
42 iyelik eki almış kelimelerdeki yalın hâlin, ilgi hâli eki yerinde kullanıldığı yapılar Eski Anadolu Türkçesinde de yaygındır. Bkz., Gülsevin, age., s. 22.; Buran ve Sev bu tür yapılara dair tarihî dönemlerden örnekler verir ama çalışmasında bunları eksiz belirtili ilgi hâli olarak değerlendirir.Benzer cümleler için bkz., Buran, age., s. 297; Sev, age., s. 120.
43 Teklik ikinci Şahıs ekinin bulunduğu yalın hâlin, ilgi hâli ekinin yerine kullanılması Erzurum İli ağızlarında ve Adilcevaz ağzında da karşımıza çıkar. Bkz., Gemalmaz,age., s. 276.; İrfan Öztürk, Adilcevaz Ağzı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Van 2001, s. 36.
44 Belirtme hâlinin yönelme hâli yerine kullanılmasına Anadolu ağızlarında da bolca rastlanmaktadır. Bkz., Buran, age., s. 131-132.; Bkz., Gürer Gülsevin, U ak ili Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002, s. 86. Gülsevin, çalışmasında, bu kullanımın; Eski Uygur Türkçesindeki +ag/+eg belirtme hâlinin devamı, fiillerin rejim değiştirmesi ve ünlü daralması sebeplerinden ileri gelebileceği fikirlerini ifade ettikten sonra U ak ili ağızlarlındaki bu durumu, ünlü daralmasına bağlamaktadır.
45 Bu husustaki genel görüşöyledir; ikinci tekil iyelik ekinden sonra gelen yönelme
hâli ekidüşmüş, böylece ortaya çıkan yapı hem iyelik hem de yönelme hâli görevini
üstlenir olmuştur.Bu olay, sonunda geniş ünlü bulunan kelimelere n gelmesi, sonu
ünsüzle biten kelimelerde ise iyelik ekinden önceki yardımcı ünlülerin genişlemesi
neticesinde gerçekleşmi tir. Anadolu ağızlarında genellikle Doğu Anadolu bölgesinde rastlanmaktadır. Örnekler için Bkz., Gemalmaz, age., 281; Buran, age., s. 145; Gökdağ, age., s. 157-158. Aynı yapılar Adilcevaz ağzı ve Van Gölü Kuzey Havzası ağızlarında da yer almaktadır. Bkz., Öztürk, age., s. 36; Mehmet Emin Gönen, Van Gölü Kuzey Havzası Ağızları, Dicle Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü,Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Diyarbakır 2003, s. 111. Leyla Karahan, Anadolu ağızlarını sınıflandırdığı eserinde, ağız gruplarını belirleyen özellikler olarak, yönelme hâli ekinin Şahıs zamirlerine ve 2. tekil iyelik ekli isimlere gelirken uğradığı deği iklikleri de göz önünde bulundurur. Doğu Grubu
ağız bölgesinde yönelme hâli ekinin, 1., 2. ve 3. Şahıs zamirlerindeki Şekiller için
baan, been, sahan,san, oan, oğan ve teklik 2. Şahıs iyelik Şekli ekiller için, tarlān,
ağzan, anan gibi örnekleri verir. Bkz., Karahan, age. s. 34-35. Astrid Menz, aynı izaha katılmakla birlikte, Erzurum ağızlarındaki örneklerden hareketle ikinci tekil iyelik eki almış kelimelerin, Türkçenin Eski Anadolu Türkçesine de uzanan tarihî dönemlerinden beri, hem belirtme hâli hem de ilgi hâli eki işlevinde kullanılmasından dolayı, bu tür yapıların yönelme hâli görevinde de kullanılması durumunda, e seslilikten dolayı ortaya çıkabilecek anlam belirsizliğini önlemek için,böyle farklı bir Şekille karşımıza çıktığını dile getirir. Bkz., Astrid Menz, “Türkiye Türkçesinin Ağızlarında Yakıştırma (Örnekseme ) Yoluyla Oluşan Biçimbirimsel Özellikler” V. Uluslararası Türk Dil Kurultayı, Cilt II., s. 2113-2116. Son olarak Muharrem Daş demir, meseleye başka bir açıklama getirmi tir. Bu yapıların, iyelik ekindeki damak n’sinin çözülmesi ( ñ > g, ğ, y, v, h >Ø )sonucu ortaya çıktığı ve sonundaki n sesinin türeme bir ses değil, çekimli fiillerle birlikte,isimlere de gelebileceğini belirttiği kuvvetlendirme eki + (e) n olarak değerlendirilmesi gerektiğini işler. Even örneğinde; ev + i + ñ +e + n > ev + i + ng + e +n > ev + i + Ø g + e +n > ev + i + Ø ğ + e +n > ev + i + Ø y + e +n > ev + i + ØØ + e +n > ev + ie +n > ev + ē +n > ev + e + n olduğu gibi. Bkz., Muharrem Daş demir, “Anadolu Ağızlarında Çekimli Yapılarda Orta Çıkan (e)n Eki ve Buna Bağlı Ses Değişmeleri” A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 36, Erzurum 2008, s. 1-16.
46 Benzer örnekler için bkz., Gemalmaz, age., s. 274.
47 Benzer yapıdaki görev değişikliği Eski Anadolu Türkçesinde de vardır. Bkz.,
Gülsevin, age., s. 40.
48 Anadolu ağızlarındaki örnekler için bkz., Buran, age., s. 173-174.
49 Bulunma hâli ekinin ara sıra isimlerde, genellikle de zamirlerden sonra EskiAnadolu Türkçesinde kullanıldığını görülür. Bkz., Gülsevin, age., s. 16.
50 iyelik ekini almış kelimelerin yalın hâli ile bir kelimesi veya işaret sıfatlarının isim kök ve tabanlarından sonra gelerek belirtme hâli işlevinde kullanıldığı örnekler Eski Anadolu Türkçesinde de vardır. Bkz., Gülsevin, age., s. 35.Günümüzde ise iyelik eklerinden sonra belirtme hâli eki mutlaka gelmektedir. Salmas ağzı bu açıdan Eski Anadolu Türkçesinin bakiyelerini hâlâ ta ımaktadır.
51 Bu tür kullanımlar, Erzurum ili ağızlarında da görülür. Bkz., Gemalmaz, age., s.274.
52 Buran ve Sev,iyelik eklerinden sonra belirtme hâli ekinin düştüğü bu tür örnekleri çalışmalarında; eksiz belirtili belirtme (yükleme) hâli olarak ele alır. Bkz., Buran, age., s. 299; Sev; age., s. 188-189.
53 Buran, age., s. 131.
54 Gülsevin, age., 27, 28 ve 36. ; Sev, age., s. 247-248.
55 Gökdağ, age., s. 150.
56 Leyla Karahan, “Yükleme (accusative ) ve ilgi(genitive)Hâli Ekleri Üzerine Bazı Düşünceler” 3.Uluslararsı Türk Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605-611.
57 Zeynep Korkmaz, bu durumun bölge ağızlarındaki ünlü daralmasından ileri geldiğini, Günay ise geçi siz fiillerin geçişli fiil olarak işlev görmesinden kaynaklandığını söyler. Bkz., Zeynep Korkmaz, “Batı Anadolu Ağızlarında Yazı Dilinden Ayrılan isim Çekim Ekleri ve Fonologie-Morphologie Bağlantısı” Türk Dili Üzerine Ara tırmalar, Cilt II, Ankara 2005, s. 222-231.; Günay, age., s. 111.
Bu çalışmada, Güney Azerbaycan bölgesinde kullanılan Salmas ağzından derlenmi metinlerdeki hâl eklerinin çeşitli yönleriyle incelenmesi hedeflenmiştir. Ayrıca yeri geldikçe, bu hâl ekleri Anadolu ve Azerbaycan ağızlarıyla mukayese edilmiştir.
Dildeki işlevleri bakımından önemleri açık olan hâl ekleri, Türk dili ağızları bakımından ele alındıklarında dilin tarihî dönemleriyle iç içe olduklarını gösteren görünümler sergilemektedir.
Cases in Salmas Dialect
Abstract
In this study it is aimed to be examined with the different aspects of the cases in the texts which were collected from Salmas dialect used in South Azerbaijan region. In addition, these cases were compared with Anatolia and Azerbaijan dialects.
The cases of which importance in language with regard to their functions is very clear show that when they are analysed on account of Turkish language dialects, they go all together with historical periods of the language.
Ağızlar, dil değerlerinin muhafaza edilmesinde ve kuşaktan kuşağa aktarılmasında çok önemli bir yer teşkil eder. Türk Dili araştırmalarında birçok meseleye açıklık getirmeye çalıştığımız zamanlarda ağızlar, yine müracaat ettiğimiz temel kaynaklardan biri olmaktadır. Türk dilinin tarihî lehçeleri, bu lehçeleri inşa etmiş Türk boyları ve bunların ağızlarla arasındaki bağ, varlığını ağızlarda devam ettirmektedir. Bu husustaki çalışmalara Zeynep Korkmaz öncülük yapmıştır diyebiliriz.(1) Bu yüzden, bugün Oğuzcanın ağızlarında Eski Anadolu Türkçesinin hatta Eski Türkçenin birçok bakiyelerinin yaşadığına Şahit olmaktayız. Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin temeli olan Eski Anadolu Türkçesi ile bu Türk yazı dillerinin ağızları arasındaki sürekliliği rahatlıkla görebiliyoruz. Bu durum bize, geli mesini farklı siyasî zeminlerde sağlamı iki ayrı yazı dilinin ağızlarına baktığımızda, aslında siyasî ayrılığa rağmen ne kadar iç içe ve benzerliğe sahip olduğunu ifade eder. Bir bakıma, ağızların sınırları idarî sınırlarla örtü memektedir.
Hâl ekleri, Türk dilinde, özellikle işlevlerindeki farklılık sebebiyle, dikkatlerden uzak kalmamıştır. Ağızlardaki hâl ekleri ve bu eklerin birçok yönü, dile getirdiğimiz maksatlardan dolayı göz önünde tutulmalıdır.
Muharrem Ergin hâl kavramını; isimlerin, fiil veya isimlerle münasebetlerini ifade etmeye yarayan gramer kategorisi olarak görür.(2)
Zeynep Korkmaz, “ ismin cümle içinde bulunduğu dilbilgisi ekli; yalın veya eklerle genişletilmi olarak aldığı geçici durum” olarak tarif eder.(3)
İsim çekim ekleri içinde hâl eklerinin temel işlevi, ismin cümlede yer aldığı artlara göre fiil ve isimlerle olan ilgilerini sağlamaktır.
işlevlerindeki çeşitlilikler sebebiyle, hâl eklerinin Türkçede kaç tane olduğu konusunda, gramer kitaplarında bir birlik bulunmamaktadır.(4) Türk dili üzerine araştırmalar yapan bilim adamları arasında, Türkçede hâl eklerinin hangileri olduğu hususunda tam bir mutabakat olmamakla birlikte, üzerinde en çok kabul görülenleri unlardır: Yalın hâl, ilgi (5), belirtme,(6) yönelme, bulunma, ayrılma, vasıta, eşitlik ve yön hâli ekleridir.
Böylelikle incelememizde, Oğuzcanın Güney Azerbaycan sahasında yer alan Salmas ağzından derlenmiş metinlerdeki(7) hâl eklerinin; kök ve tabanlarda, çokluk ekini almış kelimelerde, iyelik ekini almış kelimelerde ve zamirlerdeki görünümleri, fonetik şekilleri ve işlevleri ortaya konuldu. Son olarak metinde birbirlerinin yerlerine kullanılan hâl eklerinden örnekler verildi. Bu arada ortaya çıkardığımız hâl ekleri, yer yer Anadolu ve Azerbaycan ağızlarıyla mukayese edildi.
inceleme
1.Yalın Hâl: Türkçenin bütün tarihî dönemlerinde olduğu gibi Salmas ağzında da yalın hâl, başka unsurlarla ilgisi olmayan ekillerdir(8). İyelik ekli ve eksiz, Ekil bakımından yalın hâl gibi görünen kimi kelimelerin, Salmas ağzında bazen başka hâl ekleri işlevinde kullanıldığına rastlanılır. Çalışmamızda buna dair örnekler ayrıca verilecektir.
1.1.Kök ve tabanlarda:
• Bi dene ġoća avrat ġédir, déyir. ( 32-5 )
• Oğlan bunı ġoyí, ġeyidi, ġeldi. ( 35-9 )
• ċoban o ćür ġetdi. ( 36-13 )
1.2. Çokluk eki almı kelimelerde:
• Bular vérelle. ( 3-7 )
• Bu davallar kimindî? ( 3-32 )
• Ġız ġeldi, ġöřdi, derde deyen feşler toxuri. ( 29-15 )
1.3.İyelik eki almış kelimelerde:
• Fatma baćım yatıbdí. ( 2-213 )
• Ģédelle padışaha déyelle ki bū sahabı vardí. ( 4-30 )
• Ģözü düşdü bu ġıza, ģöydi. ( 29-3 )
1.4. Zamirlerde:
• Biz gedirıx ( 3-48)
• O tācir diyer. ( 8-21)
• Bu da déyir ki eybi yox. ( 13-26 )
2. ilgi Hâli: + NIN, +IN, +Ø
2.1. Allamorfları: +Ø, +in, +ın, +īn, +n, +Ħ, +m, +îm,+im, +üm +un, +ūn(9), +nın, +nıņ, +nun, +nuņ, ņun +nûn,+ yin, +em, +en, +uv, +on, +yn, +em. ilgi hâli ekleri biri ekli, diğeri eksiz olarak iki ekildedir; bu suretle belirtili ve belirtisiz isim tamlamaları kurmaya yararlar. ilgi hâli ekini alan unsurda bir “belirlilik”, almayan unsurda “belirsizlik” durumu vardır. Bu ek, Salmas ağzında ses olayları sonucu renklilik arz etmekte ve bundan dolayı da çok çeşitli durumda görünebilmektedirler. Özellikle ahıs zamirlerine ve isimlere gelen ilgi hâli eklerindeki n’lerin düşmesi sebebiyle ortaya çıkan ikiz ünlüler bu çeşitliliğin sebebidir.(10) Sadece n ünsüzünden olu an ilgi hâli eki Serap ve Karadağ ağzında da vardır.(11) Ünlü uyumlarına genellikle uyum sağladığı görülmektedir.
2.2. Kök ve tabanlarda:
• Bi dedein, nenein bidenesiydim. ( 19-25)
• Bu meni ġurdı ġuşun elenen ġurtarıp.( 14-17)
• Sabahları ağaın atí ölećxdi. ( 30- 23 )
• Ģetdi, seher ċağí bu ġocān ġızına élëi yolladı. (29-8 )
• Atdı deryāın ortasına. ( 3-18 )
• Bi, bi bu ġızıllärı ġusdu kasān iċine. ( 25-44 )
2.3. iyelik eki almı kelimelerde:
• Başīn(12) üstünde bi dene ġuran var. ( 19-20)
• Ġurban olum, başuva(13) dolanım sen bizi hala éle, biz bülmedix. ( 25-12 )
• Nenesiyn yāında ġalardí. ( 30-2 )
• indi ġédip yétişip ģörüp ġe ġıċınıņ birin ģötürüp birin ġoyup. ( 6-3 )
2.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Vérdi buların eline. ( 2-64)
• Ģéder bu ölüni ġeşeĥ ċıxadar, mallaın partarların ģeyider buna. (7-18 )
• Oğlannarın birin ċağıřdı. ( 9-11 )
• Xanım bulayın yélleyin saldı. ( 11-28 )
2.5. Zamirlerde:
• Ġızıl balıx menîm toruma düşećaxdí? (1-9)
• Meem(14) ġızımnan aparın, ġumu doldurun ċayda sürtün, ta bular yırtılsın. (248)
• Apařdılař, tutdulař oon altına. ( 2-65 )
• Bunın i i ċox tūl çeker. ( 4-72)
• Bizm seen nenennen ne işimiz var. ( 7-2 )
• On ģün baxar ģörer muņun elinde ġızıl yoxdi. ( 8- 7 )
• O küfteni de atdılar muun ġabağına. (10-28 )
• Oūn işidi, tayları o ģötürüPdi. ( 17-15 )
• Saldı ōn iċine, satdi, pul éledi.( 28-29)
• Yéyit meyin balalarımí. ( 27-31 )
• Mēm i im nemne olaćaxdı. ( 28-21)
• Bizim daşımız hamıın ba ınadı. ( 2-173)
• Mūn anınnan öpdi. ( 19-15)
• Oūn i idi, tayları ģötürüPdi. ( 17-15)
• Eh sēn de eġlin azalıbdí.
• Bizm seen nenennen ne işimiz var. ( 7-2)
• Apařdılař, tuttulař oon altına. ( 2-65)
• Meņm kissemi vér. ( 36-9 )
• Belé munûn almasın atıri, damda şirni atıli. ( 5-24 )
• Menim başımņ ser-ģüze ti bu ćürdi. ( 8-10 )
2.6. İşlevleri:
2.6.1. Cümlede isimlerin diğer kelimelerle ilgi kurmasını sağlar.
• ġızım menin gözüm üste. ( 2-10)
• Vah seen ustan nehlet. ( 2-50 )
• Eyildi bi dene pis Şey yapışdı muun ālna. ( 2-120)
• ģetdi saldı döşeyin altına. ( 2-127 )
3. Belirtme Hâli: + NI, +N, +I,(15) +Ø
3.1. Allamorfları: +Ø,+i, + , +í,(16) +ĩ, +ı, +ī, +n, +ņ +nı,(17) +ni, +ní, +nĩ +nu, +u, +î.18 Belirtme hâli ekli ve eksiz olmak üzere iki ekilde bulunur. Ekli nesnelerde bir “belirlilik” söz konusuyken, eksiz nesnelerde “belirsizlik” söz konusudur. I sesinin normalden kısa uzunlukta olması ve heceyi tek başına taşıyamaması sebebiyle,(19)
Salmas ağzında da olduğu gibi belirtme hâli eki i’le me yönünde değişir(20) ve bu yüzden ünlü uyumlarına uymadığı yerler görülebilmektedir.(21)
3.2. Kök ve tabanlarda:
• Bu biřisi ăün ģeler, ģéne tor(22) atar. ( 1-12)
• Beli ģeler, bu baxar, surfanı(23) aċar. ( 1-29 )
• O kissei (24) ģötdi. ( 36-14 )
• O ģızılĩ atar iċine. ( 3-13)
3.3. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Başmaxların ģoydí başınıņ altına, orda yatdí. ( 36-7 )
• Atır balaları yéyir. ( 13-11 )
• Atdařı yér be yée élir. ( 3- 44 )
3.4. iyelik eki almış kelimelerde:
• Iki rikat namazın ġılar. ( 1-27 )
• Şah destur déyéř, ćellat munun boynun(25) vursīņ. ( 1-19)
• Özüni yıxdí éve. ( 20-21 )
• Baćı niye ġåvalısan Allah’ın ĥeyvanıņ. ( 2-191 )
• Apardí, üċün (26) de ġoydí bi yére. (15-22)
3.5. Zamirlerde:
• Munı niye öldüresēn be? ( 1-21 )
• Munĩ öldürüm (17-1 )
• Buní pişiymişem, yiyen yoxdí. ( 18-9 )
3.6 ilevleri:
3.6.1. Belirtme hâli eki, cümlede yapma bildiren fiillerin doğrudan tesir ettiği ismi belirli duruma getirir ve onu belirtili nesne yapar. Belirtme hâli ekinin olmadığı isimler, tabiatıyla nesne durumundadır ve belirtisizdir.
• Nenem meni ċox ister. ( 2-17)
• ċöreyi ģeti, ċöreyi ģeti, déyerdileř. ( 2-31)
• Bu ġız ġapını döydü, ģöydi. ( 2-88 )
• Bu sarí ineyi ģereĥ kesesen. ( 2-129)
• Dédi ki siz tuřu ġoyarsız. ( 2-20)
4.Yönelme Hâli: + A
4.1. Allamorfları: +(y)a, +(y)e, + e, +ē, +ā,(27) +a. Yönelme hâl eki, Salmas ağzında ünlü uyumuna genellikle uymakla beraber, nadiren uymadığı örnekler de sergilemektedir.
4.2. Kök ve tabanlarda:
• Ġoxma, her nemene sene dése; déne baş üste.(28) ( 4-37 )
• ģün o ģün olar, yétişeleř heman bu éve. ( ( 8-24 )
• Vallah istiyem ayrı Şehere ģédim ( 9-8)
• Bu ģéetdi iċeriya. ( 20-16)
• Eyil o ģūya. ( 2-119 )
• Ġardaş ģirdi iëeriyē. ( 5-26 )
• Ġarı enāmın aldí, düzeldi yolā. ( 32-11 )
4.3. iyelik eki almış kelimelerde:
• Baxar, ģéċer merizin yaana. ( 5-10)
• Ģétdileř bi nefer ģeldi ġabahlarına. ( 11-7)
• Onun ġućağına. ( 12-20 )
• Dâmâdınan ģelin ģeşdî erus otağınā. ( 5-25 )
4.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• indi ģeldim, düşdüm ċöllerē. ( 1-29 )
• Ġızlara xeber olar ki Şax İsmayıl nećat tapdı. ( 15-17 )
• Dédi ki vezirlere, Şah İsmayıl’i bićür éliyax, aradan aparax. ( 15-19 )
4.5. Zamirlerde:
• Ģéş , ģe, buraya; vérim. ( 2-116 )
• Bu muna ċeker bi deste tükünnen véreř. ( 13-16 )
• Sen mene (29) insaniyetlıx élemisen. ( 13-17)
• Beke sene bi zefer yétirerdiler. ( 15-18 )
• Şah ġızını vérer onā. ( 3-26 )
4.6. işlevleri:
4.6.1. Yer aldığı cümlede fiilin yönünü belirtir.
• Yäxëílıg éle at deryāya. ( 1-1)
• indi, ģeldim, düşdüm ċöllerē. ( 1-29 )
• Meni aparın patışahın yaana. (1-43 )
• Kişi o düĥtüre, bu düĥtüre aparım. ( 2-128 )
4.6.2. Cümleye “maksat” anlamı katar.
• Yéddi ģéće tezeden buna toy tutalar. ( 14-24)
• Bulař yédile, ģeldile yatmağa. ( 9-15)
• ģüne bi ģün olar, bu oğlan ċıhar Şiqara, dolanmağa. ( 5-4)
• ċıhar bi seyre, ģörax ne xeberdi?( 28-7)
4.6.3. Geldiği cümlede “bir Şey üzerine” anlamında kullanılır.
• Toy yatsın, Hey kesin ġıċına bu başmağ olsa, men onı alaćām. ( 2-178 )
• Bu ġızı ģoydu tendire. ( 2-181 )
• Ot ġalxar ģöyün üzüne. (3-41 )
• Bu biy ģünnerim elin ġoyub béline, dolanırdı feğir feğir. (4- 3)
4.6.4. Kullanıldığı cümlede “bir Şey içine” anlamı verir.
• Be bu niye bu ģüne glbdı? ( 2-218 )
• Ģet, ģir säāız ağaćına. ( 3-40 )
• Men seni néyneyim, ġoyum seni ćibime.? ( 4-8 )
• Biy dene de ġaşıx ġoy iëine. ( 7-7 )
5.Bulunma Hâli: +DA
5.1.Allamorfları: +de, +dé, +da, +dä (30), +dē (31) +ta. Ekin genellikle tonlu şekilleri kullanılmakla birlikte, tonsuz şekline az da olsa rastlanılmaktadır. Eski Anadolu ve Osmanlıcada sadece tonlu Şekilleri kullanılmışır. Bulunma hâli ekleri Salmas ağzında konsonant uyumunda istikrarlı değil ama ünlü uyumlarına uymaktadır.
5.2. Kök ve tabanlarda:
• Bi ģün nexirde bu ki i yatdí, ġıza da yatdí.
• ģötürelle munı defni keln éliyib, heyatta ġuyluyallā. ( 3-61)
• Ağaşda bir nefer var. ( 18-19 )
• Ketde seher olar baxar. ( 4-73 )
• Ba alar ğéder bi dene derbendē. ( 5-16)
5.3. Çokluk eki almış kelimelerde:
• indi özüm ġaldım ċöllerdē. ( 1-25 )
• Dérelerde sél kimin. ( 3-2 )
• Bu ġız ağlır, avınuř, zahi yérlerinde ölüt. ( 12-17 )
5.4. iyelik eki almı kelimelerde:
• ġedim kürsü başında oturub éşitmişem. ( 1- 1)
• ģeder kiċiĥ baćısının évinde bi ba gonaxlanar. ( 4-68)
• ģünüzler sizin yaanızdayam. ( 8-16)
• Oturar Şahın élċi daşının üstündē. ( 3-14 )
• Bir dene pehlivam kişi deryāın iċindédi. ( 3-21 )
5.5. Zamirlerde:
• Sen éle meni burada öldür. ( 18-17 )
• Néce ģün, néċe vax ġaldí orda. ( 15-26 )
• Ģeler, ģötürer, onda ģörer. ( 14-16 )
5.6. işlevleri:
5.6.1. Yer aldığı cümlelerde, fiili gerçekleştiği yeri ifade eder.
• Dįyeller ki deryāda bi dene ġızıl balıx vardî. ( 1-3 )
• Indi özüm ġaldım ċöllerdē. ( 1-25 )
• Bu ġız ģetdi, durdu nenesin yaında. ( 2-26 )
• Bu biřsi ģün ģédeř, oturar Şahın élċi daşının üstündē.( 3-14 )
5.6.2. Cümlede, zaman bildiren kelimelere gelerek fiilin, o zamanın içinde yapıldığını veya yapılacağını belirtir.
• Bi ģünlärin ģün ndä bi dänä pāTi ah meriz ıdí. ( 1-2 )
• Axırda senin ġolun o kesdi. ( 8-16 )
• Tüt dolanar, üċümćü defesinde bu ya Eli déyer. ( 13-27)
• Allah bu serveti ānî vāhidde senin elinen alsın. (23-11 )
• ilde üş dene alma vérerdi. ( 16-2 )
• Dé bi ģünde. ( 2-126 )
6. Ayrılma Hâli: + DAn
6.1. Allamorfları: +den, +dēn, +dan, +da +nen, +nan (32), +ne, +na, +en. Ayrılma hâli eki de konsonant uyumuna uymamakta ve sürekli tonlu seslerle kullanılmaktadır. Ünlü uyumları tamdır. Sonu n ünsüzüyle biten kelimelerden sonra ileri benze tirme sebebiyle d ünsüzü n ünsüzüne dönüşmek ve bazen ekin sonundaki n ünsüzünün düştüğü görülmektedir.(33) Diğer hâl eklerinde olduğu gibi asıl işlevi isimleri fiillere bağlar; fakat kimi zamanlarda isimleri edatlara bağladığı zamanlar da bulunmaktadır.
6.2. Kök ve tabanlarda:
• Özü yéner texdēņ, onu ġoyar textin üstünē. ( 1-47 )
• Sabahdan öz ġızım ģédećaxdí. ( 2-108 )
• Burda néċe ģün ġonaxlananna sonra ģét ortamćı baćımģile. ( 4-66)
• ģédennen sora vonaxlar ģétti. ( 9-23)
• Men ģédim iki sahatdan sōra ģelim. ( 11-36)
6.3. iyelik eki almış kelimelerde:
• Budunun etinnen keser keser, atar bunun ağzına. (13-6 )
• Ey ċetel, senin ölünnen de bize ziyan ģeliř. ( 14-2 )
• Ģene adamlaın üstünnen ģédéy, atdanır. ( 14-24 )
6.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Diyer: - bizlerden iki defe olar, iki defe olmaz. ( 13-29 )
• Olarda bizim ambarımız doludí. ( 4-84)
6.5. Zamirlerden sonra:
• Onnan sōra bu héyvan ölēř. ( 3-61 )
• Men hardan ģérdeřem ora?11-15)
• Diyer ki men senen o dünyanı istirem, meni aparasan öz dünyama. ( 13-32 )
6.6. işlevleri:
6.6.1. Cümlede fiilin nerden çıktığını ve başlangıç yerini ifade eder.
• Senen menim ferġim nemenedi. ( 23-25)
• ģörer, o yanan bi dene ģözel ćavan ģeldi. ( 1-29 )
• Bunun ayaxlayınan yapışdı. ( 2-28 )
• Ordan özün soxar iċeriye. ( 3-38 )
• Kilisenin zenģi ģédir, Şah yuhudan ayıdıb. ( 4-52 )
6.6.2. Cümlede zarf tümleci olarak kullanılabilir.
• Bunu tezeden atar deryaya. ( 1-12 )
• Bu ģétdi, eti vérennen soņra iki ģün üş ģün düşti. ( 2-138 )
• Onan sōra bu héyvan ölēr. ( 3-61 )
• Burada néċe ģün gonaxlananna sonra ģét ortamćı baćımģile. ( 4-66 )
6.6.3. Cümleye sebep anlamı katar.
• Men dilenmaxdan zara ģeldim. ( 23-2 )
• Üş ģün muna yaxın düşmez ġorxudan bu. ( 3-60)
6.6.4. Nesnenin neden yapıldığını gösterir.
• Bi dene palċıhdan évdî. ( 5-17 )
7. Vasıta Hâli: + (I)LA
7.1. Allamorfları: +nān, + nāņ, +nen, +nan(34), +na,+ne,+neņ. Vasıta hâl ekinin bu şekilleri +ile edatının n ile genişletilmi şeklidir.(35) Salmas ağzında ise bu fonetik şekiller ünsüz benze tirmesi sonucu ortaya çıkmıştır.(36) Kimi durumlarda da ekin sonundaki n ünsüzü düşmüştür.(37) Kalınlık-incelik uyumuna genellikle uyum sağlamaktadır.
7.2. Kök ve tabanlarda:
• Vezir vüzeraynan ćenģim var. ( 15-12 )
• Bu héyvan tezedennen bu derdinen naxoşluyoar. ( 3-57 )
• Feġet orda o belinen oranı ġazarsan. ( 4-39 )
• Ģürültüyne atarlař deryāya. ( 4-89 )
7.3. iyelik eki almış kelimelerde:
• Biy dene ċenģel elinnen aşdí. ( 5-19)
• Hu da orda xanımısınna istirahere meşġul olāllř. ( 5-32 )
• Allahvérdi Xan veziriynen ċıxırmı éşiye. ( 4-21 )
• Bu orda xudafizleşeř ġarda ınāņ. ( 5-32 )
• Ağzının loğabıyneņ ċeĥdi menim ġoluma. ( 8-4)
7.4. Çokluk eki almış kelimelerde:
• Baxar bi dene de merizlerinen yatıPdı. ( 5-9 )
7.5. Zamirlerde:
• Éy ċetel, ģel mennen ćeng éle. ( 14-16 )
• Onna semimi yolda oldular. ( 5-4 )
7.6. işlevleri:
7.6.1. Cümlede fiilin hangi vasıtayla meydana geldiğini ifade eder.
• Şahın desturuynān deryānın ġıraxlarına ċadırlar döşener. (1-5)
• Bu héyvan tezedennen bu derdinen naxoşluyar. ( 3-57 )
• Allahvérdi Xan veziriynen ćıxırmış éşiye. ( 4-21 )
• O Patışahı apararsız textiynen, séltenetiyne, atarsız deryāya. ( 4-99 )
7.6.2. Cümleye beraberlik anlamı katar:
• Menim onna işim var. ( 4-31 )
• Buranın sahabinen ćenģ éliyesēņ?
• Hansí elinnen ċıhatdın ġızılları? (8-9)
7.6.3. Cümlede tarz zarfları meydana getirirler.
• Apararlar munı, ģürültüyne atalař deryāya. ( 4-39)
8. Eşitlik Hâli.+CA
8.1.Allamorflar: +ća. inceleme yaptığımız metinlerde bu ekin genişlemiş Şekline de rastlanmıştır. Eşitlik hâl ekiyle genişlemiş ve kalıplaşmış bu şekiller eşitlik görevinden ziyade daha artık çok zarf olarak kullanılmaktadır. Benzerleri Anadolu ağızlarında da kullanılmaktadır.(38)
8.2. Fonsiyonları.
8.2.1. Cümlede tarz bildiren zarflar meydana getirir.
• Yaşaća Şişi saldi. ( 30- 9)
• Bu yavaććana kişini ċağırdı o yana. ( 11- 20 )
• Yavaććan Şereni néće ģetireā, néće ya Eli déyeř. ( 7-20)
9. Yön Hâli: +ra, +ArI
9.1. Allamorfları. +ra, +arı, +eri. Yön hâli eki artık bünyesinde bulunduğu kelimelerle kalıplaşmış ve işlek bir hâl eki olmaktan çıkmış durumdadır. Bu ek için dikkat çekici durum, kendisinden sonra yönelme ekinin gelebildiği yerlerde, bu ekin ara sıra düşmüş olmasıdır. Ünlü uyumlarına uyum sağlamaktadır.
9.2. Kök ve tabanlarda:
• Men ģirdim, iceri ģördüm. ( 4-15)
• Onan sonra kiċiĥdédi bu.( 4-61)
• Yatannan sōra baxır, ģörür, bu oğlan ayıxdı, yatmayıb. (5-17)
9.3. Zamirlerde:
• Allah be bura xarabalıx yér ıdí. ( 4-13)
• Bi dene ħanım yolluyarığ ora.(39) ( 4- 24 )
• Déyér ki sen hara, bura hara? ( 4-64)
9.4. işlevleri.
9.4.1. Cümlede, eklendiği kelimeye yön anlamı verir.
• Aċır, ģelir iċeriye. ( 5-27)
• Ey ċetel ģel bura, ćenă éliyäx. ( 14-3)
• Bu vérir, ollar ċekir yuxarıya. ( 16-29)
10. Hâl Ekleri Arasındaki Görev Değişikliği. Hâl eklerinin birbirlerinin yerine kullanılmasına hem Türkçenin tarihî dönemlerinde hem de ağızlarda bolca rastlamaktayız.(40) Dolayısıyla Güney Azerbaycanin Salmas ağzında daTürkçenin bu yanına birçok ekilde Şahit olmaktayız.
10.1. Yalın Hâlin ilgi Hâli Yerine Kullanılması: Yukarıda da gösterdiğimiz gibi, yalın hâl kendisinden başka unsurlarla ilgisi olmayan hâldir. Oysa ilgi hâlinin işlevi, bağlı olduğu unsurun kendisinden sonra Geldiği unsurlara tabi olduğunu göstermesidir. Bu başlık altında verdiğimiz örnekler şekil olarak yalın hâl gibi görünse de, aslında yalın hâl olarak değerlendirilemez. Bunlar, yalın hâli incelediğimiz cümlelerde görüldüğü gibi işlev bakımından yalın hâl değil, birer isim tamlamasıdır; yani bu kelimeler kendisinden sonraki unsurlara tabidir.
• Dizin ġoydu, başın ġoydu mınıņ dizi (41) üste.( 2-96 )
• Aşım pilåvım (42) üste( 27-19)
• Bi ģünnerim bi ģüninde Şah İsmayıl iki dene nişannısı var ıdí. ( 15-1 )
• Ġızım seen nenen (43) ġırxı ċıxmıyıb, ćemahet bize ģüler.(2-77)
• Ģédelle, patışaha déyélle ki bū sahabı vardí. (4-30)
• Ģédex ġızımız évine ġonah da. ( 6-3 )
10.2. Belirtme Hâlinin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması(44)
• Başşadı harıldamağı. ( 2-127 )
• Bu başdar yolu ģeder. ( 4-62)
• Uşağı ġoydı yére, ģetdi; başladı aşşığ óynemağíy. ( 12-22)
• Munı da tanıdılar tanıdılā, Şahınan dustudí; ģedeřdi, ģelerdi, munı yol véřdileř.(23-22)
• Meni néćat vére. (18-17)
• Bu buranı nişan ġoydí. (16-8 )
• Başladí ġızların toylarını. (15-19)
• ģine başlıyalla ćenăı.( 15-17)
• Bu ģeler heman ağ atí miner.( 14-14 )
• Bu işlerin hamısını men éncam vérmişem. (14-27)
• Bular başlılar toylarí, ne toy. ( 14-30)
• Ģene meni xeber vérersen. (13-14)
• Sen beke bizi néćat véresen. ( 12-11)
• Ġardaş seni at vérrem. ( 5-6)
• Şahınan vezir başladı fe taxumağí. ( 29-27 )
• Meni niye vurusān? ( 30-14 )
10.3. Yalın Hâlin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması:
• Ġuyruğumu batıram senin ģözen.45 ( 21-17 )
• Sen mennen danışanda niye elin ġoymuşdun ağzan? ( 24-25)
• ģötü meni, ġoy ćiben. ( 4-7)
• Bi dene köpeĥ ġarı it ġarı her ne éley, meem başım éley. (2-124 )
• Bala ģét, nenen déynen bi ģéće bizi ġonax élesin. ( 9-21 )
• Bu biden elindeki xenċeri aċır, ilaní iki(46) bölür. ( 13-11)
• Mexsus diyer mene bi dene otax vérin, ģéćeden ģéce yatım. ( 8-15)
• Bu sırfa tabağın(47) ġurban olum. ( 2-94 )
10.4. Yönelme Hâlinin Belirtme Hâli Yerine Kullanılması:(48)
• Men sene bî yére aparasan, héş kes omluya. (26-18)
• Tāćir başına ġåvzadı, ģördi, éle ne vaxhtdi.( 23-5)
• Dedesinin vesiyetine yéine yétirdi, ġurtardí. ( 14-10 )
• ģédin, onu sahabına ċağırın ģesin. ( 4-30 )
10.5. Yalın Hâlin Ayrılma Hâli Yerine Kullanılması:
• Dédi ki Allah, bu sérveti senin elin alsın.
10.6. Bulunma Hâlinin Yönelme Hâli Yerine Kullanılması:
• Ay béle olasan, ay éle olasan; harda (49) ģetdin, ġaldın?
10.7. Belirtme Hâlinin Yalın Hâl Yerine Kullanılması:
• Bu kişi ģeldi, ģećeni biy az fikre düşdi.( 22-17)
• Ģéćeni orda ġaldí. ( 18-15)
• Éle sızıldamax sesi ġelir ki eġli hésab işi deyiļ. ( 8-18 )
• Ģeder, o ģünü de munun eline hés zat ģelmez.(4-10)
• Bu üċümćü ģünü ģéne ģeler, atar deryāya. ( 1-10 )
10.8. Yalın Hâlin Belirtme Hâli Yerine Kullanılması: Yine; aslında yalın hâl olarak değerlendirmediğimiz, iyelik ekli veya eksiz, Şekil olarak yalın hâl gibi görünen ama işlev bakımından belirtme hâlinde olan, yani fiillerin tesirindeki kelimeleri gösteren örnekleri bu başlık altında verdik.(50)
• Kişi (51) o düĥtüre bu düĥtüre aparım. ( 2-128 )
• Bu yazıx ġız hansı ġapıya apařdı. ( 2-136 )
• Bu baş alar ċıxar, ģédeř. ( 8-11 )
• Évin yıxısın, ne yatmısan, arvadım (52) apardılar. ( 14-1)
• Bular gene bir biri sürteler yére. ( 14-3)
10.9. Belirtme Hâlinin ilgi Hâli Yerine Kullanılması: Belirtme hâli ekinin ilgi hâli eki yerine hem Anadolu ağızlarında(53) hem tarihî dönemlerde hem de günümüzde Özbek ağızları, Türk yazı dillerinden Kumuk, Karaçay ve Balkar Türkçelerinde de kullanıldığı belirtilmektedir.(54) Fakat, kimi durumlarda Salmas ağzında olduğu üzere, zamirlere gelen ilgi hâli ekinin son sesi düştüğünde ortaya çıkan yapının akuzatif ekli bir genetif çekimi olup olmadığı hususunda Gökdağ uyarıda bulunur.(55) Karahan, belirtme hâli eki ve ilgi hâli ekinin eklendikleri unsurlara “belirlilik” katmalarından Dolayı benzer işlevde olmalarının altını çizerek, başlangıçta geniş bir kullanım alanına sahip olan belirtme hâli ekinin, yerini zamanla bu sebeple ilgi hâli ekine bıraktığını dile getirir.(56)
• ģümüş pulu atar onu iċine , déyér. ( 3-8 )
• Ģörer belé bi dene ģözel ġızdı ki misli yoxdu munu. (4-25)
• Ģédin, onu sahabına ċağırın ģesin. ( 4-30 )
• Bu ġız getdi, durdu nenesin yaında. ( 2-26 )
• Ģeldi mollasın yāna. ( 2-70 )
• Ģeldi bu ayının yaana, selam veřdi, ģeşdi ayını yāna.( 22-20)
• Ģeder, yétişer patışāhı xıdmetine, éhtiram éler. ( 1-44 )
• ġe, bu seni efandı, mını işģinē. ( 1-45 )
SONUÇ
Türkçenin tarihî dönemlerinde ve diğer birçok ağızlarında olduğu üzere, Salmas ağzında da özellikle iyelik ekini almış kelimelerin ilgi, belirtme, yönelme ve ayrılma hâli ekleri işlevini üstlenmesi kayda değerdir.
ilgi hâli eki yapı bakımından Azerbaycan Türkçesinin yazı dilinden farklı değildir, fakat ses olayları sonucu başta ikiz ünlüler olmak üzere çok değişik yapılar ortaya çıkmıştır.Eski Anadolu Türkçesinde devamlı yuvarlak ünlüyle kullanılan Bu eki, Salmas ağzında genellikle düzleşmiş olarak görüyoruz. Bu eklerde, n ünsüzünün düşmesinden dolayı ünlülerin uzaması da dikkat çekicidir.
Anadolu ağızlarıyla beraber Salmas ağzında, bazı durumlarda, iyelik ekini almış kelimelerde belirtme Hâil ekinin kullanılmaması, Eski Anadolu Türkçesinde bolca rastlanan ve bu dönemden kalan bir özelliktir. İ’leşme temayülünün yine Azerbaycan Türkçesinin bir karakteristiği olarak öne çıkması ve nı belirtme hâli ekinin özellikle isimlerden sonra, Kars ili ağızlarında da kullanılması belirtilmesi gereken bir husustur. Salmas ağzında, belirtme hâli ekinin yönelme hâli görevinde kullanılmasına, genellikle Güneybatı Anadolu ağızlarında rastlamamız belirtilmesi gereken bir durumdur.
Doğu Anadolu ağızlarının ayırıcı özelliklerinden olan ağan,i en, gözen, nenen vb. kullanımların, Salmas ağzında da yoğun olarak görülmesi, her iki ağzın Azerbaycan sahası içinde değerlendirilmesi açından öne çıkan bir durumdur. Yönelme hâli ekinin belirtme hâli işlevinde çokça kullanılması ve bunun Güneybatı Anadolu ağızlarında da bolca olması (57) yanı sıra, genellikle ikinci tekil iyelik eki almış kelimelerde yönelme hâli ekinin düştüğü veya kullanılmadığı örneklerin bolluğu ve bunların Anadolu ağızlarında da yer alması dikkat çekmektedir. Bulunma hâli eki Azerbaycan Türkçesi yazı dilinden Farklı değildir. Ayrılma hâli ekinde Azerbaycan Türkçesi ağzına çok yakın olan Doğu Anadolu ağızlarında çokça görüldüğü gibi, ünsüz benze tirmesi sonucunda nan, nen ekillerinin görülmesidir. Vasıta hâli ekinde de yine ünsüz benze tirmesi ve ekin sonunda ünsüz Düşmesiyle oluşan yapılar belirtilebilir. Yön hâlindeki en bariz durum, özellikle yönelme hâli ekini almamayı tercih etmesidir.
İşlev benzerliğinden dolayı, belirtme hâli ekinin önceleri ilgi hâli ekinin görev alanına dahil olduğunu Göz önüne alırsak, Salmas ağzında belirtme hâli ekinin ilgi hâli eki yerine bolca kullanılması, bu bakiyenin ya amaya devam ettiğine işaret etmektedir diyebiliriz.
KAYNAKÇA
ALIŞIK Gül en S., “Azerbaycan Türkçesi”, Türkler,(Editörler: H.C. Güzel, K.Çiçek, S. Koca), C. XIX, Ankara 2002, s. 227-243.
BAŞDA Cahit, “Türkçede İyelik Yükleme Sorunu Dede Korkut Örneği”, Turkish Studies, International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic , Volume 3 / 1, Winter 2008.
BAYATLI Hidayet Kemal, Irak Türkmen Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara 1996.
BURAN Ahmet, Anadolu Ağızlarında İsim Çekim (Hâl) Ekleri, TDK Yayınları, Ankara 1996.
CANPOLAT Mustafa, “Eski Anadolu Türkçesi’ndeki Belirtme Durumu (accusatıvus ) Ekinin Kökeni Üzerine” Türkoloj Dergisi, Ankara 1992, Cilt X. Sayı 1, s. 9-11.
DAŞDEMĐR Muharrem, “Anadolu Ağızlarında Çekimli Yapılarda Orta Çıkan (e)n Eki ve Buna Bağlı Ses Deği meleri” A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 36, Erzurum 2008, s. 1-16.
ERCİLASUN Ahmet Bican, Kars İli Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002. ERGĐN Muharrem, Azerbaycans Türkçesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1971.
ERGĐN Muharrem, Türk Dil Bilgisi, İstanbul 1980.
GECE Mehmet, Serap Ağzı, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1985.
GEMALMAZ Efrasiyap, Erzurum İli Ağızları,TDK Yayınları, Ankara 1995.
GÖKDAĞ Bilgehan, A., Salmas Ağzı, KaraM, Çorum 2006.
GÖNEN Mehmet Emin, Van Gölü Kuzey Havzası Ağızları, Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, YayınlanmamıYüksek Lisans Tezi, Diyarbakır 2003.
GÜLSEVİN Gürer, Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, TDK Yayınları, Ankara 2007.
GÜLSEVİN Gürer, Uşak İli Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002.
GÜNAY Turgut, Rize İli Ağızları, MFAD Yayınları, Ankara 1978.
İSLAMOV Musa, Azerbaycan Dilin Nuha Dialekti, Bakı 1962.
KARAHAN Leyla, “Yükleme (accusative) ve İlgi (genitive)Hâli Ekleri Üzerine Bazı Dü ünceler”, 3.Uluslararsı Türk Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605 – 611.
KARAHAN Leyla, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDK Yayınları, Ankara 1996.
KORKMAZ Zeynep, Nev Şehir ve Yöresi Ağızları, Cilt I, Ses Bilgisi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1963. KORKMAZ Zeynep, “Batı Anadolu Ağızlarında Yazı Dilinden Ayrılan İsim Çekim Ekleri ve Fonologie-Morphologie Bağlantısı” Türk Dili Üzerine Ara tırmalar, Cilt II, Ankara 2005, s. 222-231.
KORKMAZ Zeynep, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara 1992.
MENZ Astrid, “Türkiye Türkçesinin Ağızlarında Yakı tırma (Örnekseme ) Yoluyla Oluşan Biçimbirimsel Özellikler” V.Uluslararası Türk Dil Kurultayı, II. Cilt, s. 2113-2116.
ÖZTÜRK İrfan, Adilcevaz Ağzı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Van 2001.
RÜSTEMOV R.E ve ŞİRALİYEV M., Azerbaycan Dilinin Mugan Grubu Dialekt ve işveleri, Bakı 1955.
SARIKAYA Mahmut, Güney Azerbaycan Türkçesi Grameri, Erciyes Üniversitesi, Yayınlanmamı Doktora Tezi, Kayseri 1998. SEV Gülsev, Tarihî Türk Lehçelerinde Hâl Ekleri, Akçağ, Ankara 2007.
SÖNMEZ I ık, Untersuchungen zu den Aserbaidschanischen Dialekten von Qaradağ, Mugan, Zancan, Göttingen 1998.
ŞRALİYEV M., Azerbaycan Dilinin Nahcıvan Grubu Dialekt ve işveleri, Bakı 1962.
ŞRALİYEV M., Azerbaycan Dilinin Gerb Grubu Dialekt ve Şiveleri, Cilt I, Bakı 1967.
Dipçeler:
∗ Kırıkkale Üniversitesi Türk Dili Okutmanı
1 Zeynep Korkmaz, “Anadolu Ağızlarının etnik yapı ile ili kisi sorunu” Türk Dili
Araştırmaları Yıllığı Belleten 1971, Ankara 1980, s. 21-32.
2 Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, İstanbul 1980, s. 226.
3 Zeynep Korkmaz, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK Yayınları, Ankara 1992, s. 77.
4 Geniş bilgi için bkz., Ahmet Buran, Anadolu Ağızlarında İsim Çekim (Hâl)
Ekleri, TDK Yayınları, Ankara 1996, s. 14 -23.; Gülsev Sev, Tarihî Türk
Lehçelerinde Hâl Ekleri, Akçağ, Ankara 2007, s. 37.
5 Gürer Gülsevin, ilgi hâli ekinin Diğer hâl eklerinden farklı olarak isimlerle isim
arasında bağ kurduğu dü üncesiyle, hâl eklerinden ayrı değerlendirilmesi gerektiğini
vurgular. Bkz., Gürer Gülsevin, Eski Anadolu Türkçesinde Ekler, TDK Yayınları,
Ankara 2007, s. 16.
6 Leyla Karahan da, ilgi hâlinin varlığını tartışır. İlgi hâli ekinin, kendisinden sonra
gelen unsurla bağlılığını sağlamadığını, sadece eklendiği kelimeye belirtme, sahiplik,
mensubiyet, ilgi vb. anlamlarını kattığını ve kelimenin “belirlilik” ini sağladığını ifade eder. Belirtme hâli ekinin de, ilgi hâline benzer Şekilde ilişkisinin bağlı olduğu unsurla
sınırlı olduğunu, o unsura “belirlilik” kattığını ve nesnenin zaten var olduğunu,
dolayısıyla nesne yapıcısı olmadığını ifade ederek hâl kategorisi içinde
değerlendirilmesinin isabetli olmadığını işler. Bkz., Leyla Karahan, “Yükleme (accusative) ve İlgi (genitive) Hâli Ekleri Üzerine Bazı Dü ünceler”, 3.Uluslararsı
Türk Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605 – 611.
7 Bilgehan A. Gökdağ, Salmas Ağzı, KaraM, Çorum 2006.
8 Sev, age., s. 45.
9 ilgi hâli ekindeki n ünsüzünün düşmesiyle ortaya çıkan uzun ünlülü ilgi hâli ekleri
Nuha ve Nahcivan dialektinde de bulunmaktadır. Bkz., Musa İslamov, Azerbaycan
Dilin Nuha Dialekti, Bakı 1968 s. 86; M. iraliyev, Azerbaycan Dilinin Nahcıvan
Grubu Dialekt ve işveleri, Bakı 1962, s. 85.
10 Gökdağ, age., s. 74 -77.
11 Mehmet Gece, Serap Ağzı, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1985, s. 66; Işık Sönmez,
Untersuchungen zu den Aserbaidschanischen Dialekten von Qaradağ, Mugan,
Zancan, Göttingen 1998, age., s. 93.
12 Hece dü mesi sebebiyle sadece n ünsüzünden meydana gelen ilgi hâli eki, Kars ili ağızlarında da vardır ama Salmas ağzında olduğu gibi kendinden önceki ünlüyü uzatmaz. Bkz., Ahmet Bican Ercilasun, Kars Đli Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002, s. 173.
13 Bu örnekte teklik ikinci ahsa yönelme eki gelirken n ünsüzü v ünsüzüne
Dönüşmüş tür. Benzer değişme Irak Türkmen ağızlarında da vardır. Bkz., Gökdağ,
age., s. 157.
14 Birinci ve ikinci şahıs zamirlerindeki n ünsüzünün dü mesinden sonra ilgi hâli
ekinin i ünlüsü genişlemekte, e olmakta ve böylece ikiz ünlü meydana gelmektedir.
Aynı yapıyı Anadolu ağızlarında da görmekteyiz. Bkz., Buran, age., s. 66.
15 Mustafa Canpolat, bu ekin Eski Türkçedeki + (ı)g,+ (u)g ekinden geldiği
görüşünü tartışmaya açar ve eğer öyle olsaydı ekin sonundaki g’nin düşmesi neticesinde Eski Anadolu Türkçesinde yardımcı ünlünün yuvarlaklaması
gerekeceğine dikkat çekerek, Oğuzcadaki bu belirtme hâli ekinin ben-i, sen-i gibi tekil zamirlerde bulunan belirtme hâli ekinden genelle tiğini iddia eder. Bkz., Mustafa
Canpolat, “Eski Anadolu Türkçesi’ndeki Belirtme Durumu ( accusatıvus ) Ekinin
Kökeni Üzerine” Türkoloij Dergisi, Ankara 1992, Cilt X, Sayı 1, s. 9-11.
16 Belirtme hâlinin bu allamorfu Rize ili ağızlarında da vardır. Bkz., Turgut Günay,
Rize ili Ağızları, MFAD Yayınları, Ankara 1978.
17 Eski Türkçede sadece zamirlere gelen bu ek, Azerbaycan Türkçesinde isimlere de gelmektedir.. Bkz., Muharrem Ergin, Azerbaycan Türkçesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, Đstanbul 1971, s.140. Benzer kullanımlar Kars Đli ağızlarında da
bulunur. Bkz., Ercilasun, age., s. 187.
18 Aynı sesi Anadolu ağızlarında da görmekteyiz. Bkz., Buran, age., s. 104.
19 Ergin, age., s. 41.
20 Gökdağ, age., s.85.
21 Anadolu ağızlarında, Karadeniz ve özellikle Doğu Anadolu ağızlarında görülen
belirtme hâl eklerinin i’le mesi ünlü uyumunu bozan önemli bir faktördür. Bkz.,
Buran, age., s. 109.
22 Belirtme hâlinin bu ekli, yapma bildiren fiillerin belirtisiz nesnesini ifade ettiği için
eksizdir. Benzer örnekler için bkz., Efrasiyap Gemalmaz, Erzurum Đli Ağızları, TDK
Yayınları, Ankara 1995, s. 277.; Gülsevin, age., s. 34.
24 Belirtme hâli ekiyle beraber meydana gelen ünlü ikizle mesi Anadolu ağızlarında
da görülür. Bkz., Buran, age., s. 112.
25 Gülsevin, çalı masında Eski Anadolu Türkçesinde –ın ekinin teklik üçüncü Şahıs iyelik eki olduğunu ve bu iyelik eki üzerinde eksiz belirtme hâli bulunduğunu iddia eder. Bkz., age., s. 15.; Cahit Ba da da, Dede Korkut Kitabından verdiği öneklerle aynı görüşü destekler. Bkz., Cahit Ba da , “Türkçede iyelik Yükleme Sorunu Dede Korkut Örneği”
26 Bu allamorf Irak Türkmen ağızlarında da bulunmaktadır. Bkz., Hidayet Kemal
Bayatlı, Irak Türkmen Türkçesi, TDK Yayınları, Ankara 1996, s. 370.
27 Yönelme hâlinin ünsüz düşmelerinden kaynaklanan uzun allamorflarına Anadolu ağızlarında ve Nahçivan grubu ağızlarında da rastlanır. Bkz., Buran, age., 136; iraliyev, age., s. 86.
28 Yönelme hâli ekinin, iyelik eki almadan kelime köküne geldiği bu yapı Azerbaycan Türkçesine has bir durumdur. Bkz., Ergin, Azerbaycan Türkçesi, s.155.
29 Azerbaycan Türkçesinde yönelme hâl eki üzerine geldiği zamirlerin asli ekline uyum sağlamaktadır. Bkz., Ergin, Azerbaycan Türkçesi, age., s. 147. Benzer temayül Doğu Grubu ağızlarında da bulunmaktadır. Bkz., Leyla Karahan, Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması, TDK Yayınları, Ankara 1996, s. 35.
30 Bu ekil Anadolu ağızlarında da bulunmaktadır. Bkz., Buran, age., s. 78.
31 Uzun ünlülü bulunma hâl eki Irak Türkmen ağızlarında da yer almaktadır. Bkz., Bayatlı, age., s. 370.
32 Ünsüz benze tirmesiyle meydana gelen bu hâl ekine Anadolu ağızlarıyla birlikte Kuzey Azerbaycan ağızlarından Nahçivan ve Mugan grubu ağızlarında da rastlamaktayız. Bkz., Buran, age., s. 204.; iraliyev, age., s. 87.; R.E Rüstemov ve M. iraliyev, Azerbaycan Dilinin Mugan Grubu Dialekt ve iveleri, Bakı 1955, s. 79.
33 Gökdağ, age., s. 139 - 149.
34 Anadolu ağızlarıyla birlikte, Kuzey Azerbaycan ağızlarından Nuha ve Karadağ, Mugan, Zencan ağızlarında da vasıta hâlini, +nan, +nen eklini görmekteyiz. Bkz., Zeynep Korkmaz, Nev ehir ve Yöresi Ağızları, Cilt I, Ses Bilgisi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yayınları, Ankara 1963, s. 91.; Đslamov,a.g.e s. 87.; Sönmez, age. , s. 90, 163 - 219.
35 Buran., age., s. 236.
36 Gökdağ, age., s. 139.
37 Gökdağ, age., s.149; Vasıta hâli ekinin bu ekliyle (+na, +ne ) Anadolu ağızlarında da karşıla maktayız. Bkz., Buran, age., s. 240.
38 Buran, age., s. 267.
39 Salmas ağzında olduğu gibi, Kuzeydoğu Grubu ağızlarından Çayeli ağızlarında da ora, bura gibi zarflar kimi durumlarda yönelme hâli eki almadan işlevini yerine getirmektedir. Bkz., Karahan, age., s. 109.
40 Genişbilgi için bkz., Gülsevin, age.; Buran, age.
41 Teklik üçüncü Şahıs iyelik eki de ilgi hâli yerine yine Anadolu ağızlarında
rastlanmaktadır. Bkz. Gemalmaz, age., s. 276.
42 iyelik eki almış kelimelerdeki yalın hâlin, ilgi hâli eki yerinde kullanıldığı yapılar Eski Anadolu Türkçesinde de yaygındır. Bkz., Gülsevin, age., s. 22.; Buran ve Sev bu tür yapılara dair tarihî dönemlerden örnekler verir ama çalışmasında bunları eksiz belirtili ilgi hâli olarak değerlendirir.Benzer cümleler için bkz., Buran, age., s. 297; Sev, age., s. 120.
43 Teklik ikinci Şahıs ekinin bulunduğu yalın hâlin, ilgi hâli ekinin yerine kullanılması Erzurum İli ağızlarında ve Adilcevaz ağzında da karşımıza çıkar. Bkz., Gemalmaz,age., s. 276.; İrfan Öztürk, Adilcevaz Ağzı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Van 2001, s. 36.
44 Belirtme hâlinin yönelme hâli yerine kullanılmasına Anadolu ağızlarında da bolca rastlanmaktadır. Bkz., Buran, age., s. 131-132.; Bkz., Gürer Gülsevin, U ak ili Ağızları, TDK Yayınları, Ankara 2002, s. 86. Gülsevin, çalışmasında, bu kullanımın; Eski Uygur Türkçesindeki +ag/+eg belirtme hâlinin devamı, fiillerin rejim değiştirmesi ve ünlü daralması sebeplerinden ileri gelebileceği fikirlerini ifade ettikten sonra U ak ili ağızlarlındaki bu durumu, ünlü daralmasına bağlamaktadır.
45 Bu husustaki genel görüşöyledir; ikinci tekil iyelik ekinden sonra gelen yönelme
hâli ekidüşmüş, böylece ortaya çıkan yapı hem iyelik hem de yönelme hâli görevini
üstlenir olmuştur.Bu olay, sonunda geniş ünlü bulunan kelimelere n gelmesi, sonu
ünsüzle biten kelimelerde ise iyelik ekinden önceki yardımcı ünlülerin genişlemesi
neticesinde gerçekleşmi tir. Anadolu ağızlarında genellikle Doğu Anadolu bölgesinde rastlanmaktadır. Örnekler için Bkz., Gemalmaz, age., 281; Buran, age., s. 145; Gökdağ, age., s. 157-158. Aynı yapılar Adilcevaz ağzı ve Van Gölü Kuzey Havzası ağızlarında da yer almaktadır. Bkz., Öztürk, age., s. 36; Mehmet Emin Gönen, Van Gölü Kuzey Havzası Ağızları, Dicle Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü,Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Diyarbakır 2003, s. 111. Leyla Karahan, Anadolu ağızlarını sınıflandırdığı eserinde, ağız gruplarını belirleyen özellikler olarak, yönelme hâli ekinin Şahıs zamirlerine ve 2. tekil iyelik ekli isimlere gelirken uğradığı deği iklikleri de göz önünde bulundurur. Doğu Grubu
ağız bölgesinde yönelme hâli ekinin, 1., 2. ve 3. Şahıs zamirlerindeki Şekiller için
baan, been, sahan,san, oan, oğan ve teklik 2. Şahıs iyelik Şekli ekiller için, tarlān,
ağzan, anan gibi örnekleri verir. Bkz., Karahan, age. s. 34-35. Astrid Menz, aynı izaha katılmakla birlikte, Erzurum ağızlarındaki örneklerden hareketle ikinci tekil iyelik eki almış kelimelerin, Türkçenin Eski Anadolu Türkçesine de uzanan tarihî dönemlerinden beri, hem belirtme hâli hem de ilgi hâli eki işlevinde kullanılmasından dolayı, bu tür yapıların yönelme hâli görevinde de kullanılması durumunda, e seslilikten dolayı ortaya çıkabilecek anlam belirsizliğini önlemek için,böyle farklı bir Şekille karşımıza çıktığını dile getirir. Bkz., Astrid Menz, “Türkiye Türkçesinin Ağızlarında Yakıştırma (Örnekseme ) Yoluyla Oluşan Biçimbirimsel Özellikler” V. Uluslararası Türk Dil Kurultayı, Cilt II., s. 2113-2116. Son olarak Muharrem Daş demir, meseleye başka bir açıklama getirmi tir. Bu yapıların, iyelik ekindeki damak n’sinin çözülmesi ( ñ > g, ğ, y, v, h >Ø )sonucu ortaya çıktığı ve sonundaki n sesinin türeme bir ses değil, çekimli fiillerle birlikte,isimlere de gelebileceğini belirttiği kuvvetlendirme eki + (e) n olarak değerlendirilmesi gerektiğini işler. Even örneğinde; ev + i + ñ +e + n > ev + i + ng + e +n > ev + i + Ø g + e +n > ev + i + Ø ğ + e +n > ev + i + Ø y + e +n > ev + i + ØØ + e +n > ev + ie +n > ev + ē +n > ev + e + n olduğu gibi. Bkz., Muharrem Daş demir, “Anadolu Ağızlarında Çekimli Yapılarda Orta Çıkan (e)n Eki ve Buna Bağlı Ses Değişmeleri” A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 36, Erzurum 2008, s. 1-16.
46 Benzer örnekler için bkz., Gemalmaz, age., s. 274.
47 Benzer yapıdaki görev değişikliği Eski Anadolu Türkçesinde de vardır. Bkz.,
Gülsevin, age., s. 40.
48 Anadolu ağızlarındaki örnekler için bkz., Buran, age., s. 173-174.
49 Bulunma hâli ekinin ara sıra isimlerde, genellikle de zamirlerden sonra EskiAnadolu Türkçesinde kullanıldığını görülür. Bkz., Gülsevin, age., s. 16.
50 iyelik ekini almış kelimelerin yalın hâli ile bir kelimesi veya işaret sıfatlarının isim kök ve tabanlarından sonra gelerek belirtme hâli işlevinde kullanıldığı örnekler Eski Anadolu Türkçesinde de vardır. Bkz., Gülsevin, age., s. 35.Günümüzde ise iyelik eklerinden sonra belirtme hâli eki mutlaka gelmektedir. Salmas ağzı bu açıdan Eski Anadolu Türkçesinin bakiyelerini hâlâ ta ımaktadır.
51 Bu tür kullanımlar, Erzurum ili ağızlarında da görülür. Bkz., Gemalmaz, age., s.274.
52 Buran ve Sev,iyelik eklerinden sonra belirtme hâli ekinin düştüğü bu tür örnekleri çalışmalarında; eksiz belirtili belirtme (yükleme) hâli olarak ele alır. Bkz., Buran, age., s. 299; Sev; age., s. 188-189.
53 Buran, age., s. 131.
54 Gülsevin, age., 27, 28 ve 36. ; Sev, age., s. 247-248.
55 Gökdağ, age., s. 150.
56 Leyla Karahan, “Yükleme (accusative ) ve ilgi(genitive)Hâli Ekleri Üzerine Bazı Düşünceler” 3.Uluslararsı Türk Dili Kurultayı, 1996, Ankara 1999, s. 605-611.
57 Zeynep Korkmaz, bu durumun bölge ağızlarındaki ünlü daralmasından ileri geldiğini, Günay ise geçi siz fiillerin geçişli fiil olarak işlev görmesinden kaynaklandığını söyler. Bkz., Zeynep Korkmaz, “Batı Anadolu Ağızlarında Yazı Dilinden Ayrılan isim Çekim Ekleri ve Fonologie-Morphologie Bağlantısı” Türk Dili Üzerine Ara tırmalar, Cilt II, Ankara 2005, s. 222-231.; Günay, age., s. 111.